Vücudumuzdaki lenf bezlerinin iltihaplanmasına. büyümesine adenit denir. Lenf akımına karışmış her hangi bir hastalık etkeni, ya da kötü urlardan kopmuş bir hücre lenf damarlarının uğrağı olan bir bezde yerleşir, orada ya iltihaba, ya da yavru bir urun gelişmesine yol açar Bazı hastalıklarda yalnız bir yerdeki bezler iltihaplanır, büyür, bazı hastalıklarda ise bu olay hemen bütün bezlerde olur. Normal halde, küçük çocuklar bir yana, hiçbir bezin ele gelmemesi gerekir. Çene altı, boyun, köprücük kemiği üstündeki çukur. kulak önü ve arkası, koltuk altı. kasık gibi bölgelerdeki bezlerde gözle görülebilen, ellemekle ele gelen bezlerin büyüklüğü, kızarmış olması dikkati çekmeli, sebebi araştırılmalıdır.
Ateş Varsa…
Ateşle birlikte, birçok bez birden büyürse, bu, bazı hastalıklara işarettir. Böyle bir durumda, küçük çocuklarda ilk olarak kızamıkçıktan şüphe edilmelidir. Hastalığın daha İlk gününde boyun lenf bezleri büyür. Kulak arkası, ense, boyun lenf bezlerinin büyümesi kızamıkçığın her zaman görülen belirtilerindendir. Kızamıkçık döküntüsü bazen o kadar hafif geçebilir ki, yalnız bezlerin durumundan teşhis konur.Gençlerde görülen, 3-5 hafta içinde iyilikle sonuçlanan bir tip anjinde yüksek ateşle birlikte boyun, koltuk altı ve kasık bezlerinde büyüme görülür.
Frenginin ikinci devresinde, genel olarak, bütün bezlerde büyüme vardır. Bunlar çok büyük değilse de. gene ele gelir, ağrı yapmazlar. Kötü bir kan hastalığı olan evegen (had) lösemide de yüksek ateşle birlikte lenf bezlerinde bir büyüme görülür.Hodgkin (Hoçkin) hastalığı, süreğen (müzmin) lösemi, lenfosarkom gibi hastalıklarda da lenf bezleri vücudun birçok bölgelerinde gittikçe büyür. Çocuklarda raslanan bir nevi eklem (mafsal) iltihabında (Stül hastalığı) ateş, ağrı, eklemlerde şekil bozukluğu ile birlikte lenf bezlerinde bir büyüme göze çarpar.
Bir Yerdeki Bezelerin Büyümesi
Her hangi bir bölgedeki bezlerde büyüme görülünce, o beze yakın olan çevrede bir İntan (lnfeksiyon) olup olmadığı araştırılmalıdır. Hastanın ateşli, bezin ağrılı olması bir İntan hastalığını (mikroplu bir hastalığı) düşündürür. Hele yaşlı kimselerde sert, ağrısız bezlerin görülmesi çevrede kötü bir urun varlığını akla getirir. Bu gibi hallerde, vakit geçirmeden bezden parça alınmalı, mikroskopla incelenmelidir. Ense bölgesinde, kulak arkasında lenf bezleri görünce ense, baş dik katle gözden geçirilmelidir. Başın derinde, saçlar arasında gizlenmiş bir yara, çıban, dış kulak sivilce ve banları, orta kulak iltihapları en yakın bezlerin büyümesine, ağrımasına sebep olabilir.Kulak önündeki bezlerin büyümesinde, yanakta, gözde, göz kapağında, şakakta bir intan odağı aramalıdır.
Çene altı bezlerinin büyümesine ağız boşluğuna, bademciklere, yutağa dişlere bakmalıdır. Buralardaki iltihaplar, diş çürükleri ağrılı bez büyümesine yol açarlar. Ağır durumlarda bezlerin üzerindeki deri kızarabilir, bez apseleşir, delinerek akıntı yapabilir. Bu hale gelen bezler kendiliğinden delinmesi beklenmeden, hekim tarafından açılır, meydana gelen cerahat akıtılır. Diş çürüklerinde, süreğen bademcik iltihaplarında büyüyen bez uzun zaman ağrısız kalabilir. Hastalık odağı çıkarılırsa, ya da antibiyotik ilaçlarla tedavi edilirse bezler kaybolur.
Boyun bölgesindeki bezlerin büyümesi oldukça sık görülür. Ağız boşluğu, bademcik, dil, yutak, ense, kulak, yüz, dudak, nefes borusu, yemek borusu gibi bölgelerin İntanlarında anjinlerde ağrılı büyüme olabilir. Habis (kötü) urlarda ise ağrısız sert büyüme olur.Bazı zayıf çocuklarda çene altı, boyun bezeleri sert, dizi şeklinde ele gelir. Lenfatik tipte olan bu çocukların bademcikleri, vejetasyonları çıkarılırsa, ya da antibiyotiklerle tedavi yapılırsa çoğunlukla bu bezler küçülür, kaybolur.
Verem Adeniti
Boyun bezlerindeki değişiklik, hele gençlerde, «adenit tüberküloz (verem adenitini) akla getirir. Lenf bezlerinin veremi boynun İki yanında da olabilir. Başlangıçta bezlerde esnek bir sertlik vardır, yerinden oynatılabilir. Genel olarak, ağrı yoktur, ama büyüme sırasında zaman zaman ağrılı devreler olabilir. Bir zaman sonra bezler derin tabakalara iner, birbirlerine yapışır, bazı yerleri sert, bazı yerleri yumuşak, düzensiz yumrular meydana getirirler. Hastalık ilerledikçe yumuşama daha da artar, üzerindeki deri kızarır, bez deriye yapışır. Tedavi edilmez de kendi haline bırakılacak olursa deri gittikçe incelir, sonunda delinerek akmaya başlar. Fistül denilen bu akıntı deliklerinin kapanması aylarca gecikir. Fistüller birkaç ay sonra büzülerek kapanır, yerinde nedbe denilen yara izleri kalır. Verem adenetinde bezlerin fistülleşmediği de olur. Büyümüş bezler bazen yıllarca aynı durumda kalabilir.Verem adenetinde lenf bezlerindekilerden başka, hafif ateş, zayıflama, iştahsızlık, kansızlık da görülür. Beze veremi, boyundan başka, koltuk altı, göğüs boşluğu bezlerinde de olabilir.