Solunumda, yaşamamızda, ateşin yanmasında en büyük payı olan oksijen yeryüzünde en yaygın, en bol bulunan bir gazdır; havanın %28’i oksijendir. Hidrojenle birleşip su olur; suyun 9’da 8 ağırlığı oksijenden gelir. Ayrıca, oksijen 183 derecede sıvı haline getirilebilir.
Oksijenin hekimlikte çok büyük bir yeri vardır. Hastaların solunum güçlüğü (nefes darlığı) durumlarında, boğulmalarda, zehirlenmelerde, ya doğrudan doğruya tüplerden, ya da oksijen çadırı kullanarak hastaya bol oksijen verilir, böylece vücuda normal solunumla alamadığı oksijen sağlanır. Bu arada, kalp hastalıklarında, üremide, astımda, akciğer vereminde, çocuk felcinde, zatürede, zatülcenpte hastaların solunumunu düzelterek onları yaşatmada oksijen pek yararlı olur. Bunun için oksijen dolu tüpler sık sık hasta kişilere verilir.
Ayrıca, göğüsten, kalpten, akciğerden yara almış bir yaralının ameliyat sonrası akciğerlerinden hasta olanların, kanamalara uğrayanların tedavisinde de oksijen koklatma ile büyük faydalar sağlanır. Bazı akciğer hastalıklarında, boğaz tıkanıklıklarında, şişliklerinde, ödemlerinde, kuşpalazı (difteri) sonucunda ortaya çıkan solunum güçlüklerinde de oksijen yar dimiyle hastalar kurtarılabilir.
Hastaya Oksijen Nasıl Verilir?
Solunması az-çok yerinde bir hastaya oksijen kauçuk balonla verüir. Hastaya, ağzını, burnunu kaplıya- cak şekilde, huni gibi bir cisim takılır. Buna 30 litre oksijen alan kauçuk bir balon bağlanmıştır. Hastanın her soluk alışında balon basılarak oksijen verilir. Hasta soluk verirken huni yüzünden uzaklaştırılır.
Bu, oksijen vermenin en basit usulüdür. Bunun dışında daha geliştirilmiş usuller vardır: Bu arada oksijen çadırı denilen aletler yapılmıştır. Hasta dört bir yanı kapalı, çadır gibi bir cihazın içine konulur. Bu şekilde tedavi daha çok hastanelerde, sağlık kurumlarında yapılır. Bu geniş çaptaki oksijen vermede içine 2.000-3.000 litre hava sıkıştırılmış oksijen bombalan kullanılır. Bombaya bağlı musluklar dakikada 8 litre oksijen verecek şekilde ayarlanır. Böyle geniş ölçüdeki oksijen tedavileri için hastanelerde oksijen odaları, doğumevlerinde, çocuk hastanelerinde vakitsiz doğmuş çocukları yaşatabilmek için oksijen sandıkları, oksijen odacıkları, ‘’kuvöz’’ vardır. Oksijenin bu şekilde kullanılışı ile birçok tehlikeli durumlar önlenir, hastalar yeniden hayata kavuşturulur.
İğneyle oksijen nasıl verilir?
Hastaya iğne (enjeksiyon) ile de oksijen vermek kolaylıkla uygulanabilecek bir usuldür. Bunda da oksijen balonu kullanılır. Balonun ucuna kaynatılmış bir iğne bağlanır, balonun musluğu açılarak biraz oksijen boşa bırakılır, sonra iğne hastanın bacağının yan tarafına, deri altına sokulur, balon hafifçe bastırılır. Lastik boruyu sıkıştıran bir mandal oksijenin verilişini ayarlar. Dakikada 20 cm3 hesabıyla, 300-400 cm3, hatta birkaç litre oksijen verilebilir. Bu usul ayaklarda, ellerde kan dolaşımı bozukluklarında, akciğerden kan gelmesinde, bazı akıl hastalıklarında başarıyla uygulanmaktadır. Oksijen banyoları da tansiyon düşürmede, uykusuzluklarda, göğüs anjinlerinde, damar sertliklerinde, astım da, tiroit hastalıklarında kullanılan bir usuldür. Bu tedavide oksijen oxylithe (sodyum peroksidi) olarak kullanılır.
Oksijenli Su Nedir?
Oksijenin mikrop öldürücü özelliği de vardır. Bundan dolayı, eskiden çıban, fistül tedavisinde, iltihaplarda, yılancıkta hastalıkların bulunduğu bölge çevresine oksijen iğnesi yapılırdı. Bu usul bugün rağbetten düşmüşse de hâlâ kullanan hekimler vardır. Buna karşılık oksijenli su yaraların temizlenmesinde, pansumanlarda daima pullanılır.
‘’Oksijenli su’’, gerçekte hidrojen peroksittir. Bu madde saf halde çok tehlikelidir, kolayca patlayabilir.
Hidrojen peroksidin, tehlikesini azaltmak için, çeşitli oranlarda sulandırılmış şekilleri (eriyikleri) kullanılır. %30 sulandırılmış şekline perhidröl denir. Bunun daha sulandırılıp %3’ltik eriyik haline getirilmişi eczanelerde satılan, ‘’oksijenli su’’ dediğimiz sudur. Bununla birlikte, bu şekliyle bile tehlikeli olabilir. Oksijenli su şişesi ateşe yakın yerlerde, güneşte bırakılmamalı, hele ağzı hiç açık kalmamalıdır. Sıcaktan su azalır, eriyiğin bileşimi değişerek hidrojen peroksit haline gelir; bu da, kolayca patlar.
Oksijenli su, mikropları öldürücü özelliğinden başka kanı pıhtılaştırıp durdurmaya da yarar. Yaralanmalarda bu bakımdan da faydalı olur.