“BAĞCILIK tarım işlerinin en zevklilerinden biridir. İri iri, kehlibar gibi sarı, yakut gibi kırmızımtırak kara üzüm salkımlarıyla dolu bir bağ, çiçek bahçesini andırır. Yalnız, bağcılık oldukça geniş bilgi, büyük emek isteyen bir iştir. ‘’Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur’’ sözü bunu çok güzel anlatan bir atasözüdür.
Bahçemizde, daha çok, sarmaşan bir süs bitkisi olarak yetiştirilen asmanın bakımını daha önce anlatmıştık. Bir duvarı kaplamak, bir çatıyı örtmek, bir çardağın altına gölge vermek için yetiştirilen asma, kendisinden üzüm beklemediğimiz için, daha az emek ister. Üzüm almak için, daha geniş çapta bir toprak üzerine, yüzlerce, binlerce asma çubuğu dikilerek kurulan bir bağ ise, daha derin bilgiye, daha sürekli bakıma dayanır.
Bir bağ kurarken göz önünde bulundurulması gereken özellikleri kısaca gözden geçirelim:
Bağ Toprağı Nasıl Olmalı
Toprak derin, yumuşak, sıcak olmalıdır; ıslaklığı hiç eksilmeyen topraklar gibi çok kuru topraklar da üzerinde bağ kurulmaya elverişli değildir. Toprak killi de olmamalıdır. Killi topraklarda asma çubukları çabuk büyüyüp gelişirse de üzümleri tatsız olur, bu üzümlerden yapılan şaraplar da uzun zaman dayanmaz.
Bir bağın toprağı elenmiş toprak gibi kumsuz, çakılsız olursa da iyi sonuç alınamaz. Bağ toprağı az çok çakılla, molozla, taş kırıntılarıyla karışık olmalıdır. Bunun başlıca faydaları şunlardır: Moloz toprağı nemli tutar; çakıllar, taş parçaları çok gelen suyun süzülmesine yaradığı gibi toprağın hava almasını da sağlar. Ayrıca gene bunlar, gündüz sıcaklığı çekip emerler, gece yavaş yavaş salarlar; böylece, toprak istenilen ölçüde ısınmış olur.
Bu bakımdan, en iyi üzümler taşlı, molozlu topraklarda yetişir. “Tarlanın taşları, kızın saçları makbuldür’’ diye bir söz vardır ki daha çok bağ için söylenmiştir. Tavşancıl’ın ünlü çavuş üzümü çakıllı topraklarda yetişir.
Bağın toprağı az çok kumlu da olmalıdır; çünkü kumlu toprak filoksera hastalığına karşı da iyidir. Toprakta, kirecin yanında ayrıca magnezyum da bulunursa daha iyi şaraplık üzüm alınır. Bazı cins üzümler silisli toprakları severler. Bunlardan da çok iyi şarap çıkar.
Bağ Bakımı
Yukarıdaki özellikler göz önünde tutularak, bağın kurulacağı toprak seçildikten sonra kirizme yapılır. Bu iş için, toprak 70-80 santim derinliğe kadar kazılır, altüst edilir, İçindeki iri taşlar çıkarılır; yalnız, yukarıda belirttiğimiz gibi, çakıllar, molozlar, taş kırıkları bırakılır.
Bağlarda kirizmenin derinliği iklime ve toprağa göre değişir. Kurak yerlerde kirizmenin derin olması rutubeti muhafaza bakımından lüzumludur. Bu gibi yerlerde 60-70 santime kadar inilmelidir. Soğuk iklimde kirizme 40 santim olmalıdır. Çünkü güneş ışınları ancak bu derinliğe kadar işleyebilir. Düz ve yumuşak yerlerde kirizmenin pullukla yapılması daha ucuza gelir.
Toprak böylece hazırlandıktan sonra, üzüm çubukları dikilir. Bu iş ilkbaharda yapılır. Çubuklar en aşağı birer metre ara ile dikilmelidir; daha sık olursa topraktan gereği kadar kuvvet alamazlar. Çubukların boyları da 60-70 santimi geçmemelidir. Bağlarda toprağın güneş görüp ısınması çok önemlidir. Onun için sıralara öyle yön verilmelidir ki, güneş en sıcak olduğu öğle zamanlarında bile sıralar arasındaki toprak güneş görebilmelidir. Serin iklimlerde bağ sıralarına mutlaka güney-kuzey yönü, sıcak bölgelerde ise doğu-batı yönü verilmelidir.
Çubuğun boy atıp asma haline gelmesini önlemek için de, gerek dikmeden önce, gerekse daha sonra, sık sık budanmalıdır.
Asma çubukları çiçeklenmeden önce, yaza doğru çapa yapılır. Yazın, üzümler tane haline gelmeye başlayınca bir çapa daha ister. Böylece, toprağın hava alması sağlanmış olur. Bağbozumundan sonra da çubukların dipleri çapalanır, don tehlikesine karşı boğazları toprakla doldurulur.
Bağlar pek sulanmak istemez, çünkü, yukarıda anlattığımız gibi, bağın toprağı belli bir ölçüde nemli olmalıdır. Yalnız, kurak giden aylarda, toprağın oldukça kuru bulunduğu yerlerde sulamaya baş vurulur. Çiçeklenme sırasında su verilmez.
Bağcılıkla alakalı size yardımcı olabileceğimiz kısım bu kadar, ilerleyen günlerde toplanma aşaması yani bağbozumu kısmını anlatacağız.