Ameliyattan Korkmayın!
Günümüzde bir ameliyatta ölme tehlikesi, trafik kazasına uğrama ihtimalinden daha azdır.
Ameliyat, bazı hastalıkların, sakatlıkların giderilmesi için başvurulan bir tedavi yoludur. Buna cerrahi müdahale de denir. Hastalıkların tedavisi ya tıbbi, ya da cerrahi yollarla yapılır. Ameliyat, cerrahi yoldan uygulanan müdahalelerdir. Küçük, büyük cerrahi müdahalelere ameliyat denir. Meselâ, bir çıbanın yarılmasından, karnın, göğsün, kafatasının açılmasına kadar her türlü cerrahi müdahale birer ameliyattır.
Bir ameliyatı gerekli kılan olaylar son derece çeşitlidir. Gündelik hayatta karşılaşılan birçok kazalar, iş kazaları, trafik kazaları çok defa derhal bir ameliyatı gerektirir. Hastalıklar bazen derhal, bazen da bir süre tıbbi tedavi gördükten sonra ameliyata ihtiyaç gösterebilir. Meselâ, karın organlarında delinme, barsak tıkanması gibi hastalıklarda hiç vakit kaybetmeden ameliyata gidilir. Hastanın hayatı için bir tehlike göstermeyen mide ülseri tıbbi tedaviyle iyileştirmeye çalışılır. Ancak, böyle bir tedavi fayda vermezse, ya da ülser daha tehlikeli durumlara yol açacaksa cerrahi tedaviye geçilir.
Eski devirlerde yapılan ameliyatlar daha çok yaraları tedavi etmekten ileri gitmezdi. Yalnız, Eski Mısırlılar’ın kafatasını açıp beyin ameliyatlarına giriştikleri de biliniyor. Acı hissini ortadan kaldıran ilâçlar kullanılmaya başlanmadan önce yapılan ameliyatlar hastaya müthiş ıstırap çektiriyordu. 1850’den sonra, hastalara ağrı duyurmamak için anestezi yapılmaya başlandı.
Son zamanlarda gerek ameliyat tekniği, gerekse anestezi usulleri, bu işler için lüzumlu alet, ilâç, malzeme ileri derecede gelişmiştir. Kalp ve beyin gibi en nazik organlar üzerinde bile çok iyi sonuçlar veren ameliyatların yapılmakta olduğunu her gün görüyor, işitiyoruz.