KISIRLIK NEDİR? KISIRLIK TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Kısrlık yüzde bir görülen bir hastalıktır;
Çocuk yetiştirme bakımından, yaş, bünye ve sağlık durumu yerinde görülen insanlardan bir kısmı evlat sahibi olamaz; bu hale kısırlık denir. Eskiden, insanlar arasındaki kısırlık oranı %15-20 iken, belsoğukluğu, frengi gibi hastalıkların kontrol altına alınması, antibiyotiklerin gelişmesi sayesinde bugün bu oran % 1-2’ ye düşmüştür. Bu da çoğunlukla ya kalıtımdan gelen, ya da düşük yaptırmadan olan kısırlıklardır.
Kadında Kısırlık: Kadın cinsiyet organlarında mesela yırtıklar dolayısıyla rahim boynunun daralması, rahmin bükük durumda bulunması, ayrıca tümörler, metabolizma bozuklukları, şeker hastalığı, hele vitamin ve protein eksiklikleri kadınlarda kısırlığın en büyük sebepleridir.
İltihaplar dolayısıyla yumurtalıktan rahme gelen yolların tıkanması da önemli bir kısırlık sebebidir. Bunun tedavisi kolay olmamakla beraber, rahatsızlık kasılmalardan, büzülmelerden ileri geliyorsa hasta şifa bulabilir. Ayrıca, tıkanmalarda rahme hava verme ile, özel ameliyatlarla da yumurtalığın rahme bağlanması denenebilir. Vajinada asit fazlalığı da tedavisi mümkün kısırlık sebepleri arasındadır. Âdet bozuklukları da kısırlıkta rol etiler escort oynar.
Erkekte Kısırlık: Erkekte kısırlık daha çok spermanın yeterli sayıda, ya da yeterli hayati nitelikte olmayışı yüzünden meydana gelir. Erkekte her ejakülâsyon sırasında dışarı atılan sperma (meni hücresi) sayısı 50.000.000 (elli milyon)’dan az olursa, o insan kısır sayılır. 150 milyon sperma bile, bu büyük sayıya rağmen az yeterli sayılır. Bu kadar sperma bile çocuk yapma kabiliyetini sağlamayabilir.
Sperma yapımı çeşitli hastalıklar sebebiyle zorlaşabilir. Erkeklik bezlerinin yerinde bulunmaması, hastalıklar sebebiyle bozulması, idrosel, varikosel gibi torba hastalıkları sperma yapımını güçleştirir. Spermalar yeterli sayıda değilse; cinsel iktidarsızlığı bulunanlar, organlarındaki katılığı yetersiz olanlar mutlaka çocuk sahibi olmak istiyorlarsa suni ilkah yoluna gidebilirler. Bu durumda, erkekten alınan spermalar ana rahmine yerleştirilir. Bu usul bir ara uygulanmışsa da, özellikle dinî teşekküller ve ahlâk derneklerinin tepkisiyle karşılaşmıştır. Bununla birlikte, gizli bir tedbir olarak uygulayanlar da vardır.