Bazı ağrılar hastalıkların habercisi olabilir

Ağrılar, vücudu zararlardan koruyan bir bekçi gibidir. Ağrılardan bir kısmı çevredeki sinir uçlarının uyarılması sonucunda meydana çıkar; bir kısmı da duyu sinirlerinin hastalığa uğramasıyla belirir; bir başka kısmı ise bitkisel (vejetatil) si­nir sisteminin, yani irade dışı çalışan sinir sisteminin uyarılma­sına, ya da bozukluklarına bağlıdır. Ayrıca, vücut dokularının bozuklukları, iç organların ça­lışma dengesinin bozulması da ağrı meydana getirebilir.

Ağrı karşısında bütün insanların tepkisi bir değildir. Irk, yaş, eğitim, çevre, bünye, heyecan ağrının görü­nüşü üzerine etkiler yapar. Onun için, ağrı tamamen sübjektif bir du­yumdur, derecesini ağrı çekenin ifa­desinden anlamak oldukça güçtür.

Ağrıdan şikâyeti olan bir kimse ağ­rının yerini gösterir. Bu bakımdan, vücudun çeşitli bölgelerindeki ağrıların ne gibi sebeplerden ileri geldi­ğini, neye işaret sayılabileceğini in­celemek doğru olacaktır.

Baş Ağrıları

Baş ağrısı çok sık rastlanan şikayet­lerdendir.  Şiddetli, devamlı gelen baş ağrıları çok defa vücutta orga­nik bir hastalık bulunduğuna işaret­tir. Genel durumu bozmayan; zaman zaman gelen baş ağrıları ise, daha çok, organların çalışma düzensizliklerinden, zehirli etkilerden ileri gelir. Bütün yüksek ateşli hastalıklarda baş ağrısı olabilir. Yalnız, böyle bir durumda ense sertliği de olursa ola­ya beyin zarlarının da karıştığı dü­şünülerek önem verilmelidir, çünkü menenjit olabilir. Bazen menenjit (beyin zarı iltihabı) bulunmadığı halde de ensede sertlik görülebilir. Me­sela ateşli hastalıklar sırasında, gü­neş çarpmasından sonra böyle bir durum ortaya şişli escort çıkabilir.

Şiddeti gittikçe artan bir baş ağrısıyla birlikte, nabız yavaşlaması, bulantı olmadan kusmalar, baş dön­mesi, oynatıcı, duyurucu sinirlerde bozukluklar, ruhi değişmeler de varsa. Bir beyin uru olabileceği akla gelir.

Bunların dışında devamlı baş ağrıları karşısında şunlar düşünülür: Çürük diş, sinüzit, bademcik iltiha­bı, apandisit, kadın cinsel organları bozuklukları, sindirim bozuklukları kabızlık, kan basıncı (tansiyon) yüksekliği yada düşüklüğü yaşlılar da beyin damarları daralması (arteryoskleroz), kalp yetmezliği, görme bozuklukları, göz hastalıkları, nefrit.

Kininli, salisilatlı, opium’lu (afyon), demirli ilaçlarda baş ağrısına sebep olur. Baştaki sinirlerin nevraljileri de baş ağrılarının sebebi olabilir. Nevrasteni (sinir zafiyeti, sinir yorgunluğu) da baş ağrısı yapar. Bu tip ağrı uykuda kaybolur, dinlenmekle geçer. Bazı kadınlarda ay başı (adet) zamanlarında baş ağrısı da vardır.

Bu saydıklarımızdan başka, beyin frengisinde, sarada, güneş çarpmasında, deniz tutmasında, gürültüde, aşırı beyin ve göz çalışmalarında, pis kokularda, başın yere çarpmasında, başın üzerine bir şeyin çarpmasında da baş ağrısı oluşabilir.

hayatpedi.com

Yarım Baş Ağrısı

Baş ağrıları devre devre, nöbet halinde geliyorsa, ilk Önce yarım baş ağrısı (migren) akla gelmelidir. Se­bebi bilinmeyen bu ağrı çoğunlukla başın bir yarısındadır; daha az gö­rülmekle birlikte, başın bütününde de olabilir. Ağrı başlamadan önce, çok defa, kulak çınlaması, göz karar­ması bulantı gibi, aura denen bir his vardır. Yarım baş ağrısında ağrı ile birlikte şiddetli bulantı, kusma da görülür. Ağrı nöbeti sırasında ışı­ğa bakamama, yarım görme, uçuşan sinekler gibi göz önünde lekeler gör­me kusurları ortaya çıkabilir. Ağrı nöbeti kısa sürdüğü gibi saatlerce de sürebilir. Nöbet dışında baş ağ­rısı yoktur.

Yüz ve gözlerde birden kızarma yapan, yarım baş ağrısına benzer bir baş ağrısı daha vardır. Başta şiddet­li ağrıyla, zonklamayla birlikte yan­ma hissi de duyulur. Gözler kanlanır, şakaktaki damarlar genişler, burun­dan nezle gibi akıntı olur, kulaklar uğuldar.

Bu tip ağrı da birden başlar, bir süre sonra birden kesilir.

Karın Ağrıları

Karın ağrıları çok değişik şekiller gösterir. Şiddetti, hafif, yaygın karın ağrıları yerel (mevzii) karın ağrıları vardır. Bazen bu ağrılara karın adalelerinin kasılması da eklenir.

Şiddetli, yaygın karın ağrısı kar­şısında şunlar düşünülmelidir: Fı­tık bağırsak tıkanması, apandisit, saf­ra kesesi ve böbrek sancısı, kolikler (bağırsak ağrıları), besin zehirlenme­leri. dış gebelik, yumurtalık kistleri­nin bükülmesi, doğum sancılan, kur­şun zehirlenmesi, çocuklarda zatür­e yaşlılarda kalp enfarktüsü şiddetli, yaygın karın ağrısı ile birlikte karın kaslarında sertlik de varsa peritonit, mide, bağırsak delinmesi, fosfor, amonyak, arsenik, süblime zehirlenmeleri akla gelir. Şiddetli karın ağrısına rağmen hasta kıvranmayıp sırt üstü yatıyorsa peritonit düşünülür.

Bazı göğüs hastalıkları sırasında mesela zatülcenpte, zatürreede de karın ağrısı ile birlikte karın kaslarında sertlik olabilir. Delinmelerde karın hemen hemen tahta sertliğindedir.

Yaygın olmakla birlikte, çok şiddetli olmayan karın ağrılarına pek sık rastlanır. Eveğen (had) ve süreğen (müzmin) bağırsak iltihapları, ishaller, kolitler (bağırsak iltihapları karın organlarının sarkması, bağırsak parazitleri, karın zarı veremi bu şekilde ağrılara yol açabilir.

Bazı karın ağrıları bütün karın bölgesine yaygın değildir. Bunlara yerel (mevzii) denir. Bu şekildeki ağrıların yeri oldukça bellidir, karındaki yerlerine göre bazı belirtiler de dikkate alınarak hangi organlardan geldiği, hangi bozukluklardan dolayı ortaya çıktığı anlaşılabilir. Bu bakımdan aşağıdaki şekilde bir ayrım yapılabilir:

Mide Bölgesindeki Ağrılar

Mide ülseri, onikiparmak ülseri, mide de asit çokluğu, ya da azlığı, mide kanseri, mide nezlesi (gastrit), safra kesesi hastalıkları, pankreas hastalıkları, apandisit, kalp enfarktüsü.

Karnın Sağ üst Bölgesindeki Ağrılar

— Karaciğer hastalıkları, zatülcenp, karaciğer kist ve urları, kabızlık

Karnın Sağ ve Sol Yanında. Aşağı Kısmındaki Ağrılar

— Böbrek san cilan, idrar yollan taşı, kasık fıtığı sağda süreğen apandisit, körbarsak İltihaplan.

Karnın Alt Kısmında Duyulan Ağrılar

— Aybaşı sancıları, idrar kese­si iltihapları, idrar tıkanması, düşük sancıları, cinsel organların hastalıkları

Bütün bu ağrılar sürekli olarak du­yulunca hekime başvurmak gerekir. Uluorta ilaç almak çok tehlikeli durumlar yaratabilir.

Göğüs Ağrıları

Göğüste, özellikle göğsün sol ya­nındaki ağrılara kalbin burada ol­masından dolayı çok önem verilir. Çok defa insanı endişeye sürükleyen bu ağrılar karşısında, önem vermek­le birlikte, kalpten başka sebeplerle de ağrılar olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.

Göğüste duyulan ağrılar, kalp ağrıları, göğüs kafesi ağrıları olarak ayırabiliriz.

Kalp Ağrıları

— Angina pektoris ve kalp enfarktüsü ağrılarıdır. Angi­na pektoris kalbi besleyen koroner damarların daralması İle meydana gelir.

Eklem ağrıları

Birçok ateşli hastalıklarda eklemlerde ağrı duyulur. Bundan başka,eklemlerin ağrımasına sebep olan birçok eklem hastalıkları vardır. Eklem romatizması, bel soğukluğu, kızıl, tifo, paratifo, endokardit, döküntülü hastalıklar, frengi, osteomiyelit, serum hastalığı, damla (gut), eklem yaralanmaları, hemofili bunların başlıcalarıdır.

Bacak Ağrıları

Bacak ağrılarına sebep olan bo­zukluklar, hastalıklar şunlardır: Eritema nodosum (veremle ilgili kı­zarık, sert döküntüler), çıbanlar, len- fanjit, yılancık, ödemler, lösemi, ke­mik iltihapları, çatlakları, kırıkları, varisler, flebit, Bıyrger hastalığı (ba­cak arterlerinin daralması), nevrit ve nevraljiler (meselâ siyatik), kas hastalıkları, düztabanlık, kramplar, vücudun tuzsuz kalması.

Bunlardan başka, bazı ruh hasta­larının duydukları ağrılar da vardır. Bu ağrıların patolojik bir sebebi ol­madığından, ağrı dindirici ilâçlarla giderilmesine asla imkân yoktur. Bu gibi hastalar ancak ruhi tedavi so­nunda, duydukları ağrıdan kurtula­bilirler. Bazı ruh hastalarında da bu­nun aksi olur. Gerçekten ağrı duyma­ları gerektiği halde, duymazlar. Me­selâ bacaklarına sigara bastırılsa acı hissetmezler. Bu da gene ruhi teda­viyle geçirilebilir.

Etiketler

YORUM YAZIN