Beyin çok nazik bir organımız olmakla birlikte, bugün tıp, çeşitli beyin ameliyatlarını başarıyla yapabilecek duruma gelmiştir. Beyin hastalıklarına cerrahi müdahalede bulunma fikri yeni değildir. Son araştırmalar, tarih öncesi zamanlardan beri beyin ameliyatı yapıldığını göstermiştir. Bu ilk ameliyatlar, baştaki çeşitli rahatsızlıklara sonunda orada saklandığı sanılan şeytanları dışarı çıkarmak için yapılırdı. Kafatası ya keskin çakmak taşlarıyla delinir, ya da kaba taş testerelerle kesilerek açılırdı. Yapılan incelemeler ameliyat geçiren bazı kimselerin ameliyattan sonra uzun süre yaşadığını ortaya koymuştur.
Daha sonra ameliyatlar oldukça gelişmiştir. M. Ö. 3500 yıllarında bazı beyin ve baş rahatsızlıklarının ameliyatla iyi edildiğini anlatan elyazmaları bulunmuştur. M. Ö. V. ve VI. yüzyıllarda beyin ameliyatı tekniğini anlatan kitaplar yapılmış, XVI.-XVII. yüzyıllarda ise beyin ameliyatı için özel aletler geliştirilmiştir.
Beyin ameliyatı tam anestezi ile hasta bayıltıldıktan sonra yapılabildiği gibi, yalnız kafatası anestezi edilerek de yapılabilir. Kafatasını açmanın çeşitli usulleri vardır. Bazı ameliyatlarda açılan bölüm küçükse, kafatasından çıkarılan kemik tamamen atılır. Bu gibi açıklıkları kaslarla deri kapatır. Bu tip ameliyatlar daha çok, doktorun beyindeki basıncı azaltmak istediği hallerde yapılır.
Beyin ameliyatlarının çoğunda kafatasının bir kısmı kapak gibi açılır, ameliyat bittikten sonra yeniden kapatılır. Açılacak yer pek büyük değilse, özel bir testereyle yuvarlak delikler açılır. Çapı 6-7 cm. kadar olan açıklıklarda bu usul kullanılır. Daha büyük açıklıklar için ameliyat edilecek yerde çepçevre dört, beş, altı küçük delik açıldıktan sonra bunlar özel testereyle birbirine birleştirilir, böylece kafatası açılmış olur. Kesilen kemik kaldırıldıktan sonra sıra beynin koruyucu tabakası olan sertzara gelir. Bu zar da kesilip açılınca beyin meydana çıkar.
Beyin ameliyatları en çok baş çarpmaları, urlar, bazı nevraljiler, Mâniere hastalığı ile bazı ruh hastalıklarında yapılır. Bugün beyin ameliyatlarının tekniği çok gelişmiş, hastaların ameliyat sırasında ölme ihtimali çok azalmıştır.
Bütün, vücudumuzu idare eden merkez olması bakımından, beyin hastalıklarına karşı çok titiz davranmak gerekir. Bugünkü teknik imkânlar ve günden güne gelişen tıp beyin ameliyatını da gittikçe kolaylaştırdığından, bir ihtiyaç halinde, beyin ameliyatından korkmamak lâzımdır.