Her canlı gibi, bizler de yaşama gücümüzü besin maddelerinden alırız
Besinler canlı varlıkların büyümelerini, çalışmalarını, kısacası, yaşamalarını sağlayan maddelerdir. Vücut bunları dışarıdan alır, fiziksel, kimyasal işlemlere uğratır, gerekenleri tutar, yararlılığı kalmayan kısımlarını dışarı atar. Besinsiz hayat olmaz. Organlarda besinin yarattığı güç (enerji), bunun sonucu olan yaşama işi alınan besinlerin çıkardığı ısıya bağlıdır. Bundan dolayı besinlerin sağladığı güç, ısı ölçüsü olan kalori ile ölçülür.
Vücutta bu ısı besinlerdeki kömür (karbon hidrat), yağ (lipit), azot (protein) gibi maddelerin, solunum yolundan aldığımız oksijenin aracılığı ile yanmasından doğar. Öte yandan, madensel tuzlar da besinler arasında önemli bir yer alır. Su ile vitaminler de beslenmemiz bakımından gerekli maddelerdir.
Besinlerin vücuttaki yanışı, yararlı hale gelişi, yararsızlarının atılışı birçok organlarımızın çalışmasıyla olur.
Besinlerin verdiği gücün kalori ile ölçüldüğünü söylemiştik. 1 litre suyun sıcaklığını 1 santigrat derece yükselten ısıya 1 kalori denir. Besinler arasında en yüksek kalori verenler yağlardır: 1 gram yağ 910 kalori verir. Sonra karbon hidratlarla proteinler gelir.
Besinler Hangi İşleri Görür
- Vücuda alınan, sindirilen besinler bize başlıca şu üç işi görürler:
- Vücut dokularını yaparlar, geliştirirler, korurlar, bozulanlarım onarırlar.
- Sonradan kullanılmak üzere birikirler, gerekince ısı haline geçerek güç sağlarlar.
- Yaşamamızı, sağlığımızı düzenlerler.
- Besinlerin hepsi aynı gücü vermez; kimisi vücut için daha çok yararlıdır; kimisi de, az güç vermekle birlikte, başka bakımlardan yararlı olur.
Karbonhidratlar: Bunların 100’er gramı 400 kalori sağlar. Aldığımız besinlerin %55-65’i karbon hidratlı maddelerdir. Bunlarda karbon, hidrojen, oksijen vardır; daha çok hareket, kuvvet kaynağı olurlar. Karbon hidrat en çok şu yiyeceklerde bulunur: Nişastalı yiyecekler, şeker, tahıl, yas ve kuru sebzeler, meyveler.
Yağlar: En yüksek kalori veren besinlerdir. Tereyağı, margarin gibi doğrudan doğruya yağ sayılan maddelerden sonra etlerde, ayçiçeği, zeytin gibi bazı bitkilerde, fındıkta, cevizde yüksek miktarda bulunur. Yalnız, yağlar pişince, hele yanınca bileşimleri değiştiği için, sindirim (hazım) bakımından zorluklar doğurabilirler.
Toplu, şişman kimseler yiyecekleri arasındaki gerek karbon hidratları, gerekse yağları kısabilirler; isterlerse yağları pek çok azaltabilirler. Normal beslenmede günde 40-60 gram yağ yenilirse de bu dörtte bire (10- 15 grama) kadar azaltılabilir.
Proteinler: Etlerde, yumurtada, sütte olduğu gibi bitkilerde de bulunur. Azotun karbon, hidrojen ve oksijenle olan bir bileşimidir, vücudun temeltaşı sayılır (Bk. Azot). Koyun, sığır gibi etini yediğimiz hayvanlar, balıklar, kümes hayvanları, av hayvanları, yumurta, süt bize hayvansal proteinleri sağlayan başlıca kaynaklardır. Bitkisel proteinleri ise, yaş ve kuru sebze, meyve, kuru yemiş, tahıl gibi yiyeceklerden alırız.
Madensel Tuzlar: Besinlerle birlikte, ya da ayrı olarak aldığımız madensel tuzların da sağlığımız bakımından büyük önemi vardır: Bunlar kanın, dokuların canlılığını, düzenini tamamlar. Bu arada, kalsiyum, fosfor, demir, iyot gibi madenlerin, tuzlarının eksikliği ağır hastalıklara yol açar, yaşama gücünü yok eder.
Su: Vücudun dörtte üçüne yakın bir kısmı sudur; bu hesapta, âdeta, su içinde yüzüyoruz demektir. Onun için, besinlerin yanı sıra suya da büyük bir ihtiyacımız vardır. Terlemeyle, idrarla, daha başka yollarla vücuttan çıkan suyun eksikliğini kapatmak için su içmemiz gerekir. Normal olarak günlük su ihtiyacımız 1-1,5 litre (4-6 bardak) kadardır. Bunun bir kısmını yemeklerden, meyvelerden, sebzelerden alırız; geri kalanını karşılamak için en aşağı 2-3 bardak su içmemiz gerekir.
Vitaminler: Sebze, meyve gibi taze besinlerde bulunan maddelerdir. Bunlar doğrudan doğruya besin sayılamazsa da, öteki besinlerin vücuda yaramasına yardım ederler; yoklukları, eksiklikleri raşitizm, iskorbitit, tavukkarası, (az aydınlık yerlerde görememe) gibi birçok hastalıklara yol açar (Bk. Vitaminler).
Ne Kadar Besin Almalıyız?
Organizma yeteri kadar kalori alamazsa vücut kuvvetten düşer, birçok hastalıklara uğrar.
Hangi madenlerin (madensel tuzların) vücudumuza ne gibi yararları dokunduğunu, bunların hangi besinlerde bulunduğunu şöylece özetleyebiliriz:
Kalsiyum: Kemiklerin yapışma girer; ayrıca, kanın gerekince pıhtılaşmasına yardım eder. En çok şu besinlerde bulunur: Et, süt, yeşil sebzeler, taze meyveler.
Demir: Kanımızdaki alyuvarların oksijen taşımalarını sağlar. En çok bulunduğu besinler: Kırmızı etler (kasaplık hayvan etleri), yeşil sebzeler, kepekli tahıllar.
Fosfor: Kemiklerin, sinirlerin, hücrelerin hayatı için gereklidir. Başlıca kaynakları, yumurta, süt, balık eti, yeşil sebzeler, yağsız etler, badem, ceviz.
İyot: Tiroit bezinin normal çalışmasına, dolayısıyla iç salgı bezlerinin dengesine yardım eder. Deniz tuzunda, kaynağı deniz olan yiyeceklerde bulunur.