Günümüzde, yabancı dil bilmenin önemi gittikçe artmaktadır. Bunun başlıca nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Gelişen ve değişen yaşam şartlarının olması, teknolojinin ilerlemesi ve devamlı değişim içinde olması ve Türk firmaların yabancı ortaklarının olması belli başlı nedenleri arasında yer almaktadır.
Yabancı dil öğrenmek deyince; nerede,nasıl,ne şekilde, kaç günde gibi sorular takılır aklımıza.Hemen şakır şakır konuşmak,anlamak isteriz.
Aslında unutmamak gereklidir ki; anadilimizde bile bilmediğimiz o kadar çok sözcük, o kadar çok detay vardır ki… Yaşımız ilerledikçe, teknoloji geliştikçe, çağ ilerledikçe dil de geliştirir kendini. Ve yeni yeni kelimeler yerini alır. 80 yaşındaki bir kişi ile 20 yaşındaki diğer bir kişinin anlaşmasındaki yaşanan sıkıntılar gibi. 80 yaşındaki amcamız ya da ninemiz, kendi aralarında konuşurken, kendi dönemindeki en çok kullanılan kelimeleri kullanmaya devam edecektir.
Bu durum,o ortamda bulunacak 20 yaşındaki bir kişi için ise, can sıkıcı hale gelecektir. Demek istediğim; herhangi bir dili öğrenirken, o dil hakkında devamlı kendimizi geliştirmemiz gerekmektedir. Çünkü, yaşımız ilerledikçe,çağ değiştikçe; genç nesiller geldikçe, dil kendini yenileyecek; eski kullanılmış kelimelerin pek bir anlamı kalmayacaktır.
Bunun yanı sıra; “dil aslında yerinde öğrenilir”, “dil dile değmeden öğrenilmez” vb. halk arasında kelime öbekleri bulunmaktadır. Aslında, bunların bir gerçekliği de bulunmaktadır. Dil; evet yerinde öğrenilir. Peki o yere gitme imkanımız yoksa, nasıl öğrenilebilir? Öncelikle, anadilinizin temellerini sağlam oturtmanız gerekmektedir. Sonrasında ise; maddi imkanın varsa eğer, ülkende bulunan dil kurslarına giderek ilk adımı atarak, seçmiş olduğunuz dili, destek alarak öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Eeee, tamam kursa gidiyorum da ben bu dili nasıl pekiştircem mi diyorsunuz? Müzik dinleyin, film izleyin, uluslararası çalışan sivil toplum kuruluşlarında(AISEC vb.) gönüllü olarak görev alın. O kurumlarda, yurt dışından gelen misafir öğrenciler oluyor; onlarla iletişime geçebilirsiniz. Onlarla arkadaşlık kurup, pratik yapma fırsatı bulabilirsiniz. Ayrıca, couchsurfing isimde bir site var. Bu siteyi de inceleme fırsatı bulabilirsiniz. (Bununla ilgili bilgiyi şu makalemde buşabilirsiniz: http://www.hayatpedi.com/couchsurfing-ve-yeni-arkadasliklar.html).
Evet; hala pratik yapma imkanı hala bulamadınız mı? Yukarıdaki durumları karşılayacak bütçeniz yok maddi açıdan da sıkıntı mı çekiyorsunuz?Ve kafanızdaki dili ya da dilleri de bir an önceden öğrenme fırsatı mı arıyorsunuz. Hiç üzülmeyin; hem maddi açıdan sizi mutlu edecek hem de manevi açıdan sizi destekleyecek bir kurtuluş fikrimiz daha var. Turizm’de otelde çalışma fikrine nasıl bakıyorsunuz. Hem çalışarak para kazanabileceksiniz, hem de otele gelen misafirlerle iletişim kurabilmek için dili duyarak öğrenmek zorunda kalabileceksiniz. Hem de dili bedava öğrenme fırsatını yakalayabileceksiniz, hem yerinde duyarak ve pratik yaparak, kendi doğal aksanları ile öğrenebileceksiniz. Ayrıca, farkında olmadan bir meslek sahibi de olabilecek, kendi ayaklarınız üzerinde durabilecek, sağlık hizmetlerinden faydalanabilecek, otellerin çalışanlarına vermiş olduğu imkanlardan (kalacak yer-lojman, yeme-içme, fazla mesai ücreti, …) faydalanabileceksiniz.
Evet, dil öğrenmemek için hala bir nedeniniz mi var? Bence hayır. Ya sizce?
Şimdi sadece; oturup hangi dili öğrenmek istediğinizi kararlaştırmanız gerekmektedir.
Şimdiden iyi çalışmalar.