Çocuklarda Bebek Sevgisi
Çocuklar bebeklerle oynamayı pek severler. Bu, daha çok, kız çocuklara özgü bir sevgiyse de oğlan çocuklar arasında da bebek oynamaktan hoşlananlara rastlanır. Kimi ana-baba erkek çocukların bebek merakından tasaya düşerler, duygularının ters bir yönde gelişmesinden korkarlar. Gerçekte ise, bunda korkulacak bir şey yoktur çünkü, hele küçük yaşlarda, kız olsun, erkek olsun, çocuklar bebekle cinsiyet arasında bir ilinti bulmazlar: Onlar için bebek küçük oyun çocuğu hayata hazırlayan bir iş olduğu için, her çocuk bebekte kendisine, özendiği büyük insan olma fırsatını veren bir varlık bulur: Bebek onun hükmü altına alabileceği, üzerinde gücünü deneyebileceği bir başka insandır. Kendisini onun karşısında büyük olarak görür, bu da onun içindeki büyüme isteğini yerine getirmekle ona derin bir zevk verir. son dakika haberler
Çocukların Kendi Cinsiyetini Tanıması
Çocuğun kendisini bir anne, bir baba gibi, bebeği de kendi çocuğu gibi görmesi daha sonra başlar. O yaşta dört, beş yaşlarında çocuk kendisinin kız mı, oğlan mı olduğunu artık anlamıştır: Laftan anlamaya başladığı için, kendisinin “kızım”, “oğlum” diye çağrıldığını duymuştur. Giyimindeki değişiklik de onun bu yönden olan kişiliğini ortaya koymuştur: Kızsa, saçları uzatılmış, başına kurdele bağlanmış, ayağına eteklik geçirilmiş; oğlansa, saçları kesilmiş, pantolon giydirilmiş, boynuna boyunbağı bağlanmıştır.
İşte, kız çocuğun kendisini bebeğinin annesi gibi görmeye başlaması bu yaşlarda olur. Oğlan çocuklar ise, erkek olduklarını sezinlemeye başlayınca bebek sevgisini yavaş yavaş bırakırlar; çünkü evde kendileriyle, daha çok, anneleri uğraşmakta, ilgilenmektedir; demek ki çocuklarla uğraşmak annelere özgü bir iştir.
Bu yaşlarda oğlan çocuğun bebek sevgisi azalırken kızlar bebeklerinin üzerine daha çok düşmeye başlarlar. Şimdi kendilerini anne olarak gördükleri gibi kendi anneleri yerine de koyarlar: Çocuk, annesi; bebeği de kendisidir. Bunun için kızlar, bebeklerinin de kız olmasını isterler. Onları bir bakıma kendi kızları, bir bakıma da kendileri gibi görürler.
Çocuklar Kendi Oyuncaklarına Aldıkları İlgiyi Gösterirler
Dikkat ederseniz görürsünüz: Çocuk bebeğine karşı, çoğunlukla, annesi kendisine karşı nasıl davranıyorsa o tavrı takınır. Annesi onu sık sık azarlıyorsa, dövüyorsa o da bebeğini azarlar, döver; annesinin kendisine söylediği tatlı sözleri o da bebeğine söyler; aynı masalı kendisi de ona anlatır.
Bazı anneler çocuklarının hoyrat olduğunu söylerler, bebeğinin elini, ayağını kopardığından yanıp yakınırlar. Bu, gerçekte, hoyratlık değil, bir hınç almadır: o sırada bebeğin kişiliği değişmiş, bir bakıma çocuğun kendisi olmaktan çıkıp annesinin sevdiği bir varlık olmuştur; çünkü çocuk, annesinin, kendisini paylamakla, dövmekle birlikte, gene de sevdiğini bilir. Annesine, kendisini payladığı, dövdüğü için kızmıştır, kırılmıştır; «Ben de senin sevdiğin kızına eziyet edeyim de gör!» der gibi, hıncını bebekten almaya kalkar.
Kimi vakit, kızın hırçınlığı annesine karşı değil de, başka bir kimseye karşı duyduğu öfkeden ileri gelir. Bu sefer de bebek o kimsenin ya kendisi, ya da onun bir sevdiği olur, çocuk bebeğini paralamakla ondan hıncını alır.
Görülüyor ki bebek çocuğun elinde içindeki istekleri, ruhundaki ihtiyaçları karşılamaya yarayan bir varlıktır. Çevresinden sevgi, anlayış, güler yüz gören çocuklar bebeklerini hoş tutarlar; sert davranışlar gören, sert sözler işiten çocuklar ise aynı sertlikleri bebeklerine karşı gösterirler.
Çocuk büyüdükçe bebeği de yeni yeni kişilikler kazanır: Arkadaşsız bir çocuğun bebeği arkadaşıdır; okula yeni başlamış bir çocuğun bebeği bir öğrenci, kendisi onun öğretmenidir; abla olmaya özenen bir kızın bebeği, kardeşidir; ev hanımlığına heves eden kızın bebeği misafiridir.
Kız çocuk bebeğini kendisini hayata hazırlayan bir varlık olarak gördüğü için, bu yolla ona iyi huylar aşılanabilir: Güzel bir bebek elbisesi ona iyi giyinme zevkini aşılar; bebeğin salıncağı, karyolası ona derli-toplu olma alışkanlığını kazandırır; bebeğin soyulup yıkanabilir cinsten olması kız çocuğunu temizliğe alıştırır.
Çocukların bir bebekten kısa zamanda bıktıkları olur. Bebeğin elbisesini değiştirmekle onun bu bıkkınlığını giderebilirsiniz. Bunun da pek işe yaramadığı olabilir. O zaman, yapacağınız şey, bu bebeğin yerine, daha ucuz cinsten de olsa, yeni bir bebek almaktır. Yalnız, eski bebeği atmayın; bir yerde saklayın. Bir süre sonra onu, üzerinde yeni bir elbiseyle kızınızın karşısına çıkarırsınız; o sırada ikinci bebekten bıkmak üzeredir, eski bebeğini yeni gibi görür, ona sarılır. Evde pahalı cinsten bir tek bebek yerine, ayrı boyda, ayrı biçimde, ucuz cins birkaç bebek bulundurmak bunun için daha faydalıdır.
Kız çocuklar bebek oynamayı 8-10 yaşlarında bırakırlarsa da, daha ileri yaşlarda bile bebek seven kızlara rastlanır. Bunu çocuğun olgunlaşmamış olmasına yormamalıdır. Bunda, daha çok, alışkanlığın payı vardır. Çevre değiştikçe, çocuğun hayatına yeni yeni ilgiler karıştıkça onun bebek sevgisi de yavaş yavaş silinir. Çocuk artık genç kız olma yolundadır; onu hayata bağlayan daha başka meşgaleler vardır. Boş vakitlerini daha eğlenceli, daha değişik, yepyeni birçok konular almaktadır. Öte yandan gelecekte kendisi anne olacak, artık yapma bebekleri değil, kendisinin bir parçası olan canlı bebekleri sevecektir.