Düzenli bir öğrenim ve eğitimden sonra hayata atılışın eşiğinde bulunan pek çok genç vardır ki, utangaçlık, kendine güvensizlik yüzünden, belki de çok yakınlarında bulunan, kucaklarına düşmeyi bekleyen başarıdan yoksun kalmışlardır.
Her hangi bir işe girmek için; iş isteyeceğimiz yere ya da kimseye, isteğimizi hakkıyla belirtememek, kendimizi gereği gibi tanıtamamak yüzünden, kim bilir, ne büyük imkânlar, fırsatlar kaybetmişizdir! Ne kadar önemli, karlı, faydalı işler vardır ki ya acelecilik, ya çekingenlik, ya lüzumsuz bir kendini beğenmişlik, ya da aşırı bir alçak gönüllülük gösterisinden dolayı, farkında bile olunmadan, kaçırılıp gitmiştir!
Vaktin değerini bilmek, ondan zamanında faydalanmak, başka bir deyimle, vaktini boşuna harcamamak da başarının sırları arasındadır. Eskiden bu hususun önemini “vakit nakittir” (vakit paradır) sözü ile ne kadar güzel anlatmışlardır.
Vakitten söz açılmışken, vaktin düzenlenmesi konusunda, çalışma vakitleriyle dinlenme vakitlerinin ölçülü bir şekilde ayarlanması. gerektiğini de belirtmek yerinde olur. Çalışmasını bilmek kadar dinlenmesini de bilmelidir, bu işi her iki nokta arasında vücutla zihnin yapısına göre sınırlandırmalıdır.