Ebola virüsü insanlarda en şiddetli ve ağır seyirli enfeksiyona yol açan mikroorganizmalardan biridir. Şiddetli kanamalı ateşe neden olur. Hastalığın seyri çok hızlıdır ve çok gürültülü bir septik şok gibidir. Ebola virüsü kanamalı ateşe neden olduğundan benzer hastalığa yol açan diğer bazı virüslerle birlikte “kanamalı ateş virüsleri” grubunda yer alır. Ebola virüsüne bağlı ölüm oranı %50-90 arasında değişmektedir. Bu hastalığın tedavisi için kanıtlanmış, etkili bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak belirli destek tedavileri uygulanmaktadır.
İSTANBUL’DA EBOLA ŞÜPHESİ
Nijerya Lagos’tan Sabah saatlerinde İstanbul’a inen Türk Hava Yolları uçağında bulunan Afrikalı kadın bir yolcu çocuğuyla beraber sağlık kuruluşuna sevk edildi.
Nijerya Lagos’tan sabah saatlerinde İstanbul’a inen Türk Hava Yolları uçağında bulunan Afrikalı kadın bir yolcu ve çocuğu sağlık durumundaki şüphe nedeniyle Haseki Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Ebola virüsünün belirtilerinden olan yüksek ateş ve kusma şikayetleri yaşayan kadınAtatürk havalimanından ambulansla hastaneye nakledildi. Kadının 3 yaşlarındaki çocuğunun ateşinin olmadığı belirtildi.
Nijeryalı kadın ve çocuğu için Haseki Devlet Hastanesi’nde özel önlemler alındı. Kadın ve çocuğun içinde bulunduğu ambulans intaniye servisi önüne yaklaşık 2 saat, saat (11:30’dan 13:20’ye kadar) bekletildi. Bu sürede pasaport kontrollerini yapan özel kıyafetli sağlık görevlileri, sık sık ambulans kapısını açarak hastayı kontrol etti. Uzun bekleyişin ardından özel kıyafetli sağlık görevlileri, Afrika uyruklu kadını tekerlekli sandalyeyle hastaneye nakletti. Küçük çocuk ise doktor nezaretinde yürüyerek binaya girdi.
EBOLA VİRÜSÜ İLK OLARAK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI
Ebola virüsü ilk defa 1976 yılında Zaire’de saptanmıştır. Bu virüs hemen hemen daima sahra altı Afrika ülkelerinde görülmekte ve salgınlara yol açmaktadır. Hastalık primatlarda da (şempaze, goril) görülmekte ve insanlarda olduğu gibi ölümcül seyretmektedir. Virüsün insanlara nasıl bulaştığı tam olarak bilinmemekle birlikte kaynağın yarasalar olduğu düşünülmektedir
30 Temmuz 2014 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği bilgilere göre Gine, Sierra Leone, Liberya ve son olarak Nijerya’da ortaya çıkan bir ölümlü vakayla, toplam 1440 vaka ve 826 ölüm olduğu bildirilmiştir. Ebola vakaları yukarıda kayıtlı ülkelerde tespit edilmiş olmakla birlikte, salgının bölgesel olarak yayıldığı anlaşılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü, Ebola virüsüne karşı önlemler kapsamında seyahat kısıtlaması önerisinde bulunmamıştır.
EBOLA NEDİR?
Ebola virüsü, insanlarda ve insan dışı primatlarda viral hemorajik ateş şeklinde ciddi hastalık formlarına yol açan virüstür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmektedir.
Tanımlanabilen üç Ebola virüsü vardır.
1.) Ebola Sudan
2.)Ebola Reston
3.)Ebola Fildişi Kıyısı
Çok tehlikeli bir virüstür. İshal, kanama, deri döküntüleri ve yüksek ateşe neden olur. Bulaşıcıdır. Kontrol altına alınmazsa salgınlar görülür. Ebola virüsü, ipliksi yapıda, yaklaşık 80 nm boyundadır. Genetik materyali RNA’dan oluşur.
Virüs, ilk olarak 1976 yılında Sudan ve Kongo’daki salgınlarda tespit edildi ve adını Kongo’daki bir nehirden aldı.
Virüsün doğal kaynağının Afrika’daki meyve yarasaları olduğu düşünülüyor. Virüslerin varlığı bu yarasaların coğrafi dağılımıyla örtüşüyor.
Şiddetli kanamalı ateşe neden olur. Hastalığın seyri çok hızlıdır ve çok gürültülü bir septik şok gibidir. Ebola virüsü kanamalı ateşe neden olduğundan benzer hastalığa yol açan diğer bazı virüslerle birlikte “kanamalı ateş virüsleri” grubunda yer alır. Ebola virüsüne bağlı ölüm oranı %50-90 arasında değişmektedir. Bu hastalığın tedavisi için kanıtlanmış, etkili bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak belirli destek tedavileri uygulanmaktadır.
İnsandan insana çeşitli vücut sıvıları (kan, kusmuk, idrar, dışkı, ter) ile geçer…
Ebola virüsü ilk defa 1976 yılında Zaire’de saptanmıştır. Bu virüs hemen hemen daima sahra altı Afrika ülkelerinde görülmekte ve salgınlara yol açmaktadır. Hastalık primatlarda da (şempaze, goril) görülmekte ve insanlarda olduğu gibi ölümcül seyretmektedir. Virüsün insanlara nasıl bulaştığı tam olarak bilinmemekle birlikte kaynağın yarasalar olduğu düşünülmektedir. İnsandan insana geçiş çeşitli vücut sıvılarına (kan, kusmuk, idrar, dışkı, ter) direkt temas ile olmaktadır. Hastalara korunma önlemlerini almadan müdahale eden sağlık personeli de risk altındadır.
Vücut sıvılarının ağız yolu, solunum yolu veya ciltteki kesilere bulaşması yoluyla virüs vücuda girebilmektedir.
Hastalık şiddetli seyretmekle birlikte hastalığın yayılması göreceli olarak çok hızlı değildir. Yukarıda belirtildiği gibi mutlaka hasta kişilerle direkt temas gereklidir. Bu hastalık ülkemizde bulunmamaktadır. Buna karşın Afrika’ya seyahat eden kişilerin özellikle hasta kişilerle temas etmemesi gerekmektedir. Yine aynı şekilde Afrika’dan ülkemize turist olarak gelmiş kişilerde hastalık belirtilerinin olması durumunda bu kişilerle temas edilmemelidir. Bu kurallara uyulduğu takdirde ülkemizdeki vatandaşlarımız risk altında değildir.
Bağışıklık sistemi çöküyor…
Ebola virüsüne bağlı meydana gelen kanamalı ateş hastalığında lökositlerin tükenmesi nedeni ile bağışıklık sisteminde çökme, pıhtılaşma fonksiyonunda bozukluk, kaçış sendromu (kanın serum kısmının damar dışına çıkması) ve şok tablosu gelişmektedir. Virüs vücuda girdikten sonra ortalama 5-10 gün içinde hastalık gelişmektedir. Hastalık tipik olarak ani başlangıçlı yüksek ateş, üşüme, titreme ve bitkinlik şeklinde başlamaktadır. Diğer belirtiler şiddetli baş ağrısı, kas ağrısı (özellikle gövde ve sırtta), bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısıdır.
Hastalığın ileriki dönemlerinde ciltte döküntüler, tansiyonun düşmesi, vücudun çeşitli yerlerinden kanamalar (burun, ağız bölgesi, makattan, gözden ve diğer bölgelerden) meydana gelmektedir. Hastalığın ileri dönemlerinde böbrek yetmezliği de gelişmektedir.
EBOLA BELİRTİLERİ NELERDİR?
Ebola’nın nın tüm hastalardaki semptom ve bulguları aynı olmamaktadır. Bildirilen vakalar da görülen semptomların sıklığını göre aşağıdaki tabloda semptomlar belirtilmiştir.
Virüsle Enfekte olduktan sonraki birkaç gün içinde, Ebola Hastalarının Çoğunda görülen genel semptomlar, Yüksek Ateş, Baş ağrısı Kas Ağrısı, Mide Ağrısı.Güçsüzlük, Diyare olarak belirtilmiş ancak diğer semptomlara da yer verilmiştir. Bunlar, Boğazda acıma hissi, hıçkırık, raş, gözde kaşıntı ve kızarıklık, kan kusma, kanlı diyare’dir.
Virüsle Enfekte olduktan sonraki birkaç hafta içinde görülen semptomlar ise göğüs ağrısı, körlük, kanama, şok ve ölüm olarak belirtilmektedir.
EBOLA NASIL BULAŞIR?
Ebola virüsü, insanlara, enfekte hayvanların organ, kan ve vücut sıvılarıyla yakın temasla bulaşıyor. Afrika’da enfekte şempanze, goril, maymun, meyve yarasası ve antiloptan bulaştığı kayıt altına alınmış durumda.
İnsandan insana geçiş, bütünlüğü bozulmuş deri veya mukozanın, enfekte insanların kan ve vücut sıvılarıyla direkt temasıyla meydana geliyor. Hastalık, ayrıca su gibi çevresel materyalle de bulaşabiliyor.
EBOLA VİRÜSÜNDEN KORUNMA YÖNTEMLERİ
Ebola Hemorajik Ateşi’nden korunma konusunda birçok zorluklar vardır. Ebola Hemorajik Ateşi ile insanların tam olarak nasıl enfekte oldukları bilinmediğinden az sayıda temel korunma tedbiri vardır.
Ebola Hemorajik Ateşinden etkilenen bölgelerde yaşayan insanların hastalıktan korunmak için aşağıdaki önlemlere uymaları tavsiye edilir.
– Diğer bulaşıcı hastalıklarda olduğu gibi hastalığı önlemenin en önemli uygulamalarından biri ellerin düzenli olarak yıkanmasıdır. Ellerinizin su ve sabunla yıkanması (ya da sabun bulunmadığı yerlerde ve ellerin açıkça kan ve vücut sıvılarıyla kirli olduğu durumlarda susuz Alkol-bazlı el losyonun kullanılması) cildinizden potansiyel enfekte materyalleri uzaklaştırır ve hastalığının geçişini önler.
– Eldiven kullanılan durumlarda eldivenleri çıkarmadan önce su ve sabunla yıkayınız ve eldivenleri çıkardıktan sonra da ellerinizi yıkayınız.
– Ölü hayvanlarla, özellikle de primatlarla temastan kaçınınız.
– Yerel pazarlarda tüketim için satılan primatlar dahil vahşi hayvanların etini yemeyiniz.
– Enfeksiyon olasılığını asgariye indirmek için Ebola Virüsü enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen insan ya da hayvanlarla yakın temas ederken enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulayın.
– Sağlık tesislerinde hastalık bulaşma riski yüksektir. Bu nedenle sağlık çalışanlarının bir Ebola Hemorajik Ateşi vakasını fark etmesi ve pratik viral hemorajik ateşi karantina önlemlerini veya bariyer hemşirelik tekniklerini uygulamak için hazır olması gereklidir.
Bu önlemler arasında koruyucu kıyafetlerin giyilmesi (önlük, eldiven,maske,göz koruyucu ekipman gibi) yer almaktadır. Enfeksiyonun yayılmasını önlemekle ilgili olarak ekipman ve enjektörlerin sterilize edilmesi, uygun bir şekilde imha edilmesi ve hastaların vücut salgılarının da uygun bir şekilde imha edilmesi de önemlidir.
Amaç enfekte hastaların salgı ve kanlarıyla teması önlemektir. Hastanın ölmesi durumunda cesetle doğrudan temasın önlenmesi de aynı şekilde önem taşımaktadır.
AVRUPA’DA EBOLA’DAN İLK ÖLÜM
Ebola’nın son kurbanı Avrupa’dan. Liberya’da görev yaparken Ebola’ya yakalanan rahip Miguel Pajares tedavi için İspanya’ya getirildi. Tedavi için ABD’den “özel izin”le ilaç yola çıktı ancak rahip Pajares’e yetişmedi.
75 yaşındaki İspanyol rahip Miguel Pajares de, iki ABD’li sağlık görevlisi gibi Batı Afrika’da Ebola virüsüne yakalanan hastalara yardım ediyordu. Rahip Pajares de, iki ABD’li sağlık çalışanı gibi Ebola virüsüne yakalandı.
ABD’li sağlık görevlileri ülkelerine götürülerek tedavi altına alındı. Tedavilerinde “ZMapp” isimli bir ilaç kullanıldı ve iyileşme belirtileri gösterdiler.
İspanyol hükümeti de, Ebola virüsüne yakalanan vatandaşı rahip Miguel Pajares için benzer bir operasyon gerçekleştirdi.
Pajares tedavi için 5 gün önce uçakla Liberya’dan Madrid’e getirildi. Ancak Pajares’in sağlık durumu hiç de iyi değildi. Pajares’i ölümcül virüsten kurtarmak için İspanyol hükümeti önemli bir adım daha attı.
RAHİP İÇİN ÖZEL İZİN
ABD’li iki sağlık çalışanınını tedavisinde kullanılan “ZMapp” ilacı için özel izin alındı. İlaç Madrid’e getirilerek Pajares’in tedavisinde kullanılacaktı. İlaç yoldayken Pajares’ten acı haber geldi. 75 yaşındaki rahip Pajares Ebola virüsünden yaşamını yitiren ilk Avrupa vatandaşı oldu.
HENÜZ DENEME AŞAMASINDA
Henüz deneme aşamasında olan bu ilacı kullanan ABD’li hastaların durumunda iyileşme oldu ama bu iyileşmenin sebebinin “ZMapp” olup olmadığı henüz bilinmiyor.