Av ilk çağlarda insanların başlıca yiyecek kaynağıydı. Bir insan, kendisinin, ailesinin yiyeceklerini, çoğunlukla, avladığı hayvanların etiyle sağlardı. Sonradan, insanlar hayvanları evcilleştirip, etinden, sütünden, kürkünden faydalanma yolunu bulunca, günlük hayatın ihtiyaçlarını karşılamak için ava çıkmak lüzumu kalmadı.
Bugün kürk ticareti, balık ticareti için yapılan büyük çapta avcılıkların dışında, insanlar ava ancak spor için, eğlence için çıkıyorlar. Bu arada, avlanan hayvanlar da ailenin birkaç öğünlük yiyeceği olarak sofraya konulabiliyor.
Av ya karada, ya suda yapılır. Havada uçan canlıların avlanması da kara avcılığı sayılır.
Öldürücü bir spor olduğu için birçok kimse avlanmaktan hoşlanmaz. Avcılığı sevenlerin de, bu sporda asıl hoşlandıkları taraf, hayvan öldürmekten çok, av hayvanı ile aralarında geçen mücadeledir. Avcının, hayvandan üstünlüğü aklı ile elindeki silâhtır.
Şüphesiz hiçbir hayvan kurşundan kaçamaz. Buna karşılık hayvanların da üstün olduğu taraf vardır. Bir defa, insandan daha hızlı koşarlar, insandan daha iyi koku alır, daha iyi görürler. Ayrıca, av alanlarını çok iyi tanırlar. İnsan, ne de olsa, avlanacağı yerin yabancısıdır.
Birçok avcılar, avlanma vesilesiyle, av alanındaki bitki ve hayvanların özelliklerini, tabiatın güzelliklerini görmek, incelemek fırsatını buldukları için de avcılığı sever. Yaban ördeği, keklik gibi kuş avlarında ise hızla davranıp, avı kaçırmadan tam vaktinde ateş etme zevki vardır.
Kazasız Avcılığın Esasları
Avcılık çok defa ölümle sonuçlanan kazalara yol açan bir spordur. Avcılığa merak eden bir kimsenin her şeyden önce elindeki tüfeğin öldürücü bir silâh olduğunu aklından çıkarmaması lâzım gelir. Sık sık gazetelerde ve televizyonlarda av silahlarının sebep olduğu ölüm vakalarını okuruz. Sonradan yerine getirilmesi mümkün olmayan kayıplara uğramamak için aşağıdaki şartları gözetmek kâfidir.
- Bütün tüfekleri dolu farzedin.
- Otomobile, eve, çadıra girerken, mutlaka tüfeğin mekanizmasını çıkarın, hiç değilse açın; tüfek kırmaysa, mutlaka kırın.
- Namlunun tıkalı olmamasına dikkat edin.
- Tüfeği öyle taşıyın ki, namlu daima kontrolünüz altında olsun.
- Tetiği çekmeden önce hedefte insan bulunmadığından emin olun.
- Tüfeği, av hayvanından başka hiçbir şeye çevirmeyin.
- Tüfeği asla boşaltmadan bırakmayın.
- Tüfekle asla ağaca vs. tırmanmayın.
- Sert ve düz yüzeylere, su yüzüne ateş etmeyin.
Aslına bakılırsa, av hayvanı çeşidi kadar av çeşidi vardır. Ayrıca, avlanma usulleri de bölgeden bölgeye değişir.
Av hayvanları kabaca kuşlar ve memeliler olmak üzere ikiye ayrılır. Kuşlara tüylü av hayvanları, memelilere de kıllı av hayvanları denir. Bundan başka ‘’küçük av hayvanları, büyük av hayvanları’’ diye bir tasnif daha vardır.
AV HAYVANLARI
Yurdumuz kıllı hayvanlar bakımından da çok zengindir. Bunlara bütün memeli av hayvanları girer. Zararları bakımından öldürülenleri olduğu gibi, eti, kürkü için avalanan- ları da bu bölümde inceliyeceğiz.
GEYİK
Anadolu’nun çeşitli yerlerinde, daha çok Batı Anadolu’da yaşar. Ankara’nın kuzey doğusundaki kesimlerde görülür. Geyik avı 1937 yılında çıkan av kanuniyle tamamen yasak edilmiştir.
KARACA
Küçük yapılı bir geyik çeşidi olan karacanm avlanmasına yalnız ekimden aralık ayına kadar izin verilmiştir. Trakya ve Anadolu’ da bulunur.
DAĞ KOYUNU
Yurdumuzun sarp, dağlık bölgelerinde raslanan dağ koyunu (Asya muflonu) ile dağ keçisi (şamua) avı da yasaktır. Zaten bu hayvanlar son derece sarp bölgelerde yaşarlar. Gözleri keskin hareketleri çevik olduğundan avlanmaları çok güçtür.
Bir dağ keçisi çeşidi olan ibeks’in avı da 1946’dan itibaren beş yıl yasak edilmiştir. Bugün de genç hayvanların avlanması yasaktır. Dağ keçilerine Doğu Anadolu’da raslanır- sa da, asıl bol olarak bulundukları bölgeler Akdeniz kıyılarındaki ormanlık yerlerdir.
PARS
Bu yırtıcı hayvana yurdumuzun birçok yerlerinde raslamr. Daha çok ege ve Akdeniz bölgelerinde olduğu gibi, Kastamonu, Kütahya, Urfa, Bursa, Siirt, Antakya, Erzurum, Erzincan,da da çeşitli yerlerde yaşar. Bizdeki pars çeşitleri Afrika’ daki parslardan cüssece daha ufaktır. Bazı kaynaklarda yanlışlıkla bu yırtıcı hayvandan kaplan diye bahsedilirse de, Türkiye’de kaplan yoktur. TAV ŞAN. — Trakya ve Anadolu’da bol bulunan bu hayvanın etinden ve kılından faydalanılır. Tavşanın avlanma mevsimi sonbaharla kış başlarıdır. 15 ocaktan, ağustos sonuna kadar tavşan avı yasaktır.
AYI
Türkiye’deki en önemli yabani av hayvanlarından biridir. Yüksek dağlarda, ormanlık gölgelerde
yaşar. Bütün Türkiye’de bulunursa da en çok Tunceli, Gümüşane, Bitlis, Van, Kars, Hakâri çevresindeki dağlarda görülür. Ayıların bazan insanları kaçırdıkları bir gerçektir. Bu bakımdan, yurt içi seyahatlerine çıkanlar, ya da ayıların bulunduğu çevrelerde yaşıyanların, tek başına dolaşmaları doğru değildir. Ayı Türkiye’de sık avlanan bir hayvandır.
KURT
Türkiye’nin her yerinde yaşar. Şiddetli kışlarda İstanbul yakınlarına kadar bile sokuldukları olur. Anadolu’daki köylere de şiddetli kışlarda kurt iner. Son derece yırtıcı bir hayvan olan kurt avı, dünyanın en zor avlarından biridir. Çünkü kurdun son derece keskin bir görüşü ve duyuşu vardır. Buna bir de hayvanın yırtıcılığı, çevikliği eklenirse işin güçlüğü kendiliğinden anlaşılır. Kurt avı ancak toplu gruplar halinde yapılır. Kurtları yok etmek için sürek avları tertiplenir.
YABAN DOMUZU
Bitkilere, ekili araziye büyük zarar veren yaban domuzu tehlikeli bir hayvandır. İri ve hantal görünüşüne rağmen çok hızlı koşar. Yalnız koşarken keskin dönüşler yapamaz, burnunun doğrusuna gider. Yaban domuzlarını avlamak için zaman zaman sürek avları tertiplenir.
TİLKİ
Yurdumuzun çeşitli bölgelerinde raslanan bir av hayvanıdır. Kürkü için avlanır. Yurdumuzdaki tilkilerin kürkü sarımtırak kahverengidir. Tilki kurnaz olduğu ve daha çok geceleri dolaştığı için avlanması güçtür.
Kanun Bakımından Av
İnsanlar, önceleri, pek bol olan kara hayvanlarını, balıkları, kuşları avlamak hususunda sınır koymamışlardı. Fakat av hayvanlarından bazılarının hızla azalmaya başladığı görülünce, XVI. yüzyıldan beri avcılığı düzenlemek zorunda kaldılar. Hele av hayvanlarının üreme mevsimlerinde avlanması yasak edildi.
Avlanmanın sosyal ve ekonomik hayatta önemi arttıkça, her memleket,
kanunlarına avlanma ile ilgili hükümler koymuştur. Bizde, cumhuriyet devrinde kabul edilen Medeni Kanun’dan önce yürürlükte olan «Me- celle»ye göre av «insanlardan ürken, korkan yabani hayvan»dır. Gene Mecelle’nin bir başka maddesinde «av, tutanındır» denilmekle, mülkiyet meselesi çözülmüştü. İki avcının kurşunları aynı ava raslarsa, avın, yarı yarıya bölüşüleceği hükme bağlanmıştır.
1937 tarihli Kara Avcılığı Kanunu’na göre:
- Vaşak, kurt, çakal, yaban domuzu, pars, sırtlan, kaplan, karga, kaplumbağa, yılan her mevsimde avlanabilir.
- Yaban kedisi, zerduva, kokarca, sincap, sansar, susamuru, ceylân, gelincik, porsuk, kunduz, tavşan, tilki, karaca, dağ keçisi, ayı avı nisan, mayıs, haziran, temmuzda yasaktır.
- Geyik, dağ koyunu, dağ keçisi, karaca yavruları, yarasa, kirpi, turaç (bir cins sülün) evcil kumrular, kerkenez, çalıkuşu, guguk, ağaçkakan, çobanaldatan, dişi sülün, yaban tavuğu, bülbül, çekirgekuşu, kırlangıç, leylek, puhu, baykuş, sığırcık avı tamamen yasaktır.
Soyu azalmaya başlayan canlıların avlanması da resmî makamlarca yasaklanabilir.
Sularda yaşayan hayvanların avlanılmasında da kanunlarla kayıtlar konulmuştur: Balıkların yumurtlama mevsimlerinde, hastalık zamanlarında avlanmaları yasaktır. Sularda, dinamit gibi patlayıcı maddelerle, zıpkınla balık avlanamaz. Yasağa uymayanlar, bir aydan üç aya kadar hapsolunurlar. Tekrar yakalanırlarsa, sandalları, av aletleri de müsadere olunur, cezaları artırılır.
Gerek karada, gerek denizde avlanmak için, bulunduğunuz yerin mülkiye âmirinden avcılık izin tezkeresi almanız gerekir. Tezkere, silâh taşıma ehliyeti olanlara verilir. Av işlerine orman idareleri bakarlar. Yasak yerlerde, yasak mevsimlerde, ya da tezkeresiz avlananlar, para cezasına çarptırılır.
Ayrıca, belgeniz olsa bile, şehir, kasaba, köy içlerinde, özel mülkiyete dahil avlanma yerlerinde, resmî makamlarca yasaklanan yerlerde, orman idarelerinden izin alınmadan ormanlarda avcılık yapmak yasaktır.