Aşılamakla ağaçlardan daha iyi cins meyveler elde ederiz.
Aşı ağaçların cinsini iyileştirmek, daha iyi cins meyve almak için yapılır. Çünkü bahçemize diktiğimiz bir meyve fidanı aşılı değilse, büyüyünce yabanileşir, bize yenebilecek meyveler vermez. Dikilen fidandan yenebilecek meyveler almak istiyorsak, ya aşılatmalıyız, ya da daha önceden aşılı fidan almalıyız. Bunun dışında, meyve yetiştirmemiz mümkün değildir. Zaten, aşı olmasaydı meyvecilik dünyanın en kolay işi olurdu. Meyve bahçesi sahiplerinin düşündükleri ilk şey fidanlarını aşılamaktır.
Aşılamanın bir başka sebebi de değişik çeşit meyveler elde edebilmektir. Mesela, ‘’vaşington’’ tipi portakal yetiştirmek için, her hangi bir cins portakal ağacına bu ağaçtan alınan parçanın aşılanması lâzımdır. Aşılanan portakal ağacı finike cinsiyse, bundan ince kabuklu ‘’finike vaşintonu’’; yafa cinsiyse, kaim kabuklu ‘’yafa vaşingtonu’’ yetişir. Aşılar doğrudan doğruya yabani ağaçlara da yapılır. Bir yabani ağaca aynı familyadan bir başka ağaç aşılanırsa, aşılanan ağaç o ağacın meyvesini verir.
Ayrıca, bazı cins meyve ağaçlarına başka cins meyve ağaçları aşılanabilir. Hangi ağaçlara ne gibi ağaçların aşı yapılabileceğini aşağıda gösteriyoruz:
Şeftaliye: Kayısı, erik, badem
Ayvaya: Malta eriği, muşmula
Eriğe: Şeftali, kayısı, badem
Elmaya: Armut
Zerdaliye: Kayısı, şeftali, erik
Vişneye: Kiraz
Ahlata: Armut, muşmula, ayva
Aşı Nasıl Yapılır
Aşı yaparken dikkat edilecek ilk nokta, aşı kalemlerinin (aşılanacak parçaların) iyi cins, genç ağaçlardan alınmasıdır. Aşı Kalemi körpe bir ağacın, bir yaşındaki genç sürgünlerinden kesilen dalcıklardır. Aşı kaleminin kesileceği ağacın hiç şüphesiz iyi cins olması, iyi meyva verip vermediğinin bilinmesi şarttır.
İyi bir aşı kalemi az odunlaşmış, rengi hafifçe kırmızılaşmış dallardan alınır. Bu dallardaki gözlerin (tomurcukların) olgunlaşmış bulunmasına dikkat etmelidir. Seçilen daldan kalemi keserken çok itina ister. Dal yanlış kesilirse ağacın gelişmesine büyük zarar verir; meyve vermesini geciktirir.
Aşı kalemi meyve ağaçlarının yan dallarından çıkarılır. Zaten meyve ağaçlarının birkaç tane esas dalı vardır. Bu dallardan çıkan başka dallara yan dallar denir. İşte aşı kalemi alırken, bu yan dallardan ağacın genel görünüşünü bozan, ağacın başka kesimlerine gölge veren dalları seçmelidir.
Büyük ölçüde bir meyve bahçesi kurmuş olanların aşı kalemlerini meyve ağaçlarından kesmesi yanlıştır, çünkü bu, hem ağacının biçimini bozar, hem de meyve dalcıkları kesileceği için ürün azalmış olur. Bu bakımdan, çiftliklerde, fidanlıklarda ayrıca bir aşı damızlığı kurulur, aşı kalemleri bu damızlık ağaçlardan alınır.
Aşı kalemleri meyve vermemiş fidanlardan da alınabilir. Bazıları bunun, aşılanan ağacın geç meyve vermesine yol açacağını sanırlarsa da bu, yanlıştır. Aşı fidanının iyi cins olduğunu bildikten sonra mesele kalmaz. Bunları da yabani fidanlara aşı yaptıktan sonra çıkan sürgünün üstüne yeniden birkaç defa aşı yapılırsa, büyük meyve alınacağını sanırlar. Bu da yanlıştır. Yabani fidana yapılan aşı kaleminin ağacı ne büyüklükte, ne kalitede meyve veriyorsa, yabani fidan da aşılandıktan sonra aynı kalitede meyve verir.
Aşılar ilkbaharda yapılır. Nisan, mayıs aşıya en elverişli aylardır. Gül gibi ağaççık durumdaki çiçeklerle birlikte, bütün meyve ağaçlarına bu aylarda her çeşit aşı yapmak mümkündür.
Ağaçlar yapraklanmaya başlayınca, kuvvetin dağılmayıp aşılanan kesimi besleyebilmesi için, bu kesimin altından süren tomurcuklar koparılmalıdır.
Aşılar 1) Kalem aşısı; 2) Yaprak aşısı (göz aşısı) olmak üzere ikiye ayrılır. Bunların da çeşitleri vardır.
Kalem Aşısı
Üzerinde göz (tomurcuk) bulunan bir dalcıkla yapılır. Başlıca üç çeşidi vardır: a) Yarma kalem aşısı; b) İngiliz usulü yarma kalem aşısı; c) Çoban aşısı.
Yarma Kalem Aşısı: En çok bilek kalınlığına kadar olan ağaçlara yapılır. Ağaç daha kalınlaşmışsa yarası büyük olacağından, aşı tutmayabilir. Bu gibi ağaçlara çoban aşısı yapmak uygun olur.
Yarma kalem aşısı ağacın gövdesine toprak hizasından yapılabileceği gibi yerden bir metre yukarıdan da yapılabilir. Ağaç testereyle dümdüz kesilir. Testerenin açtığı pürüzler özel bıçakla temizlendikten sonra ağaç aşı baltasıyla tam ortadan ikiye yarılır. İyi cins ağaçtan iki kalem alınır, bunların ucu yontulduktan sonra bu yarığa karşılıklı olarak yerleştirilir. Bundan sonra yapılacak şey ağacın yarasını aşı macunu ile macunlamak, yarılan yerin çevresini aşı sazı ile sıkıca sarmaktan ibarettir.
Aşı toprak hizasında yapılmışsa yara yeri toprakla kapatılır. Daha yukarıdan yapılmışsa aşıya gölgelik yapmak uygun olur.
İngiliz Usulü Yarma Kalem Aşısı: Aşılanacak fidan iyice körpeyken yapılır, öyle ki, aşı kalemiyle fidanın kalındığı aynı olmalıdır. Aşılanacak fidan kesildikten sonra üzerine ayrıca bir çentik açılır. Kaleme de aynı şekilde bir çentik yapıldıktan sonra bunlar karşı karşıya getirilerek birleştirilir, sonra üstleri aşı sazıyla sıkıca sarılır.
Çoban Aşısı: Yarma kalem aşısı yapılamayacak kadar büyümüş ağaçlara yapılır. Yarma kalem aşısından daha kolaydır. Aşılanacak ağaç istenen yükseklikte kesilip, temizlendikten sonra, kabuğu birkaç yerden spatula ile sağa, sola doğru açılır. Bu aşıda, kalem genel olarak yalnız bir yanından yontulur, ağacın gövdesine gelecek tarafına bir çıkıntı yapılır. Bazı bahçıvanlar kabuğa gelecek yanı da şekilde görüldüğü gibi yontarlar.
Kalem, yontulup hazırlandıktan sonra kabukta açılan yere yerleştirilip aşı sazıyla sarılarak, macunlanır, bağlanır
Yaprak Aşısı
Bu aşı, daha çok, körpe fidanlara yapılır. Üzerine aşı yapılacak fidanın kalınlığı başparmağı geçmiş ol mamalıdır. Fidanın kabuğu aşı çakısıyla T biçiminde yarıldıktan sonra, kabuk spatula ile aralanır Bundan sonra aşı kaleminden bir göz çıkarılarak bu T şeklindeki yarığa yerleştirilir. Bir kişi gözü yerinde tutarken bir başkası da aşılanan yeri aşı sazı ile iyice sarar Bu bağı on beş gün kadar sonra çözebilir.
Kalemden çıkarılan göz aşılanmadan önce, altındaki odun tabakasını çıkarmayı unutmamalıdır. Aşılanacak gözün özü beyazsa, kabukla ay nı hizadaysa, yani geriye çekilmemişse o göz aşılanmaya elverişli demektir.
Öz siyahsa, kesikten aşağıya doğru çekilmişse aşıya yaramaz.
Yaprak (göz) aşısı a) sürgün, b) durgun olmak üzere ikiye ayrılır.
Sürgün Göz Aşısı: Mayıstan temmuza kadar yapılır. Bu aşılar uygun mevsimde yapıldığı için, aşılanan göz çok geçmeden sürer. Aynı yıl içinde yeni sürgünler verdiğinden, yaprak aşısının temmuza kadar yapılanları sürgün göz aşısı diye anılır.
Durgun Göz Aşısı: Yaprak aşısının temmuzdan sonra yapılanma denir. Durgun göz aşısı eylül ayına kadar yapılabilir. Bu aşı aynı yıl içinde sürmez. Kışı durgun geçirdikten sonra ertesi ilkbaharda sürgün verir; bu bakımdan durgun göz aşısı diye anılır.
Görülüyor ki, göz aşısının her iki çeşidi de birbirinin tamamen aynıdır. Aradaki fark aşının yapılma mevsiminin değişik olmasından ileri gelir. Bu değişiklik aşılanan gözün sürme mevsimine de etki yapar.