Karşı Cinsten Çekinme Duygusu
Önergenliğin başından itibaren insan denen varlığın biyolojik, sosyal, psikolojik yaşayış şeklinde büyük değişiklikler olur. Bu evrede insan yeni bir hayat, dünya ve insan anlayışına, gerçek varlık bilincine, anlamına ulaşır. Karşı cinsle arasındaki ayrılıkları, bu ayrılıkların taşıdıkları anlamı kavrar.
Hayattaki yerini, görevini anlar. Gerçekten yakınlık duymaya başladığı karşı cinsten, sırf bu yakınlığı duymasından, bu yakınlığın taşıdığı anlamı kavramasından ötürü, uzak kalmak zorunluluğunu duyar. Karşı cinsle bir arada bulunmaktan çekinir, sakınır. Kendi cinsinden olan çocuklarla arkadaşlık yapmak ister.
Önergenlik çağına giren çocuklar çocukluk çağlarına ait hayatlarını Unutmak isterler. Bu isteğin etkisiyle geçmişteki duygu bağlılıklarını gevşetmek isteğini duyarlar. Annelerinin kendileriyle fazla ilgilenmelerini, kendilerine karşı bir çocuk gibi davranmalarını, kendilerini yargılamalarını iyi karşılamazlar.
Özellikle kızlar annelerinin yardımlarıyla ulaşacakları olgunluğu pek aramazlar. Annelerine, babalarına karşı duydukları bağlılıkları başka kimselere, öğretmenlerine yöneltirler. Kız arkadaşlarına karşı büyük bir yakınlık duyabilirler.