Karnın sağ alt kısmında, körbağırsağın ucundaki apandis denilen çıkıntının iltihaplanmasıdır. Apandis bir ucu kapalı tüp gibidir. Birçok mikropların, yabancı maddelerin buraya girip bir iltihaba yol açması sık rastlanan olaylardandır. Mikroplar apandise gerek kan, gerek lenf yolundan da gelebilir.
Apandisitin yutulan bir çekirdekten ileri geldiği, bir kiraz çekirdeğinin, körbağırsaktan bu apandis (ek) kısmına giderek orada çürümesinin iltihaba yol açtığı ileri sürülürse de bu, apandisitin tek sebebi değildir. Genel olarak, bağırsakların gereği gibi çalışmaması üzerine, bağırsak içindeki maddelerin dışarı çıkarılamamasının apandise yol açtığı kabul edilir.
Bundan dolayı peklik (kabız), bağırsak iltihapları apandisitin başlıca sebepleri arasında sayılır. Ayrıca, karaciğer, böbrek iltihapları, kadınlarda yumurtalık iltihapları da, o bölgeye yakın oldukları için, apandisite yol açabilir. Kızamık, kabakulak, bademcik iltihabı, tifo, grip gibi ateşli, mikroplu hastalıkların da apandisit yaptığı görülmüştür.
Apandisitin Belirtileri Nelerdir?
Apandisitin başlıca belirtileri karın bölgesinde sancı, hassasiyet, sertliktir. Çoğunlukla bulantı, kusma da görülürse de bu her zaman olan belirti değildir. Ateş yükselir.
Eveğen (hâd) apandisit
Sancı ilk belirtidir. Çoğunlukla birdenbire gelir. Bazen göbekte, mide üzerinde başlar, sonradan karnın sağ alt kısmında yerleşir. Şiddetli sancı birdenbire kaybolursa apandisin delinmesinden şüphe edilmelidir. Bu hal fırtınadan önceki durgunluğa benzer.
Gittikçe yerleşen ağrıyla birlikte karın zarı da (periton) iltihaplanır. Peritonitin (karın zarı iltihabının) yayılması hassasiyeti artırır. Hastalık yalnız apandiste kaldığı zaman hassasiyet hafif olabilir. Bir apse teşekkül edince de hassasiyet belirli bir bölgede yerleşir.
Karın sertliği (spazm)de apandisitin başlıca belirtilerindendir. Karındaki sertlik ağrının derecesine, karın zarında iltihap olup olmamasına göre değişir. Bu sertlik belirli bir bölgede olduğu gibi, karında yaygın, bazen tahta gibi sert bir hal alabilir.
Hâd apandisitte daima bir ateş yükselmesi varsa da, genel olarak, bu yükselme fazla değildir, ancak 37,5- 38,5 arasıdır.
Kanda lökositlerin (kanın akyuvarlarının) artması, öteki belirtiler varsa, apandisit teşhisi için yardımcı bir delil olabilir.
Süreğen (müzmin) apandisit
Zaman-zaman gelen sancılarla kendini belli eder. Her defasında apandisit bölgesinde sancı, hafif ateş, deride hassasiyet, bulantı, kusma görülebilir, sancı daha hafif geçer. Müzmin apandisit daha tehlikesizdir. Ancak, günün birinde delinme beklenebilir.
Apandisitin Tedavisi Nasıl Olur? Ameliyat Şart Mı?
Hâd apandisit, apandisin mukozasındaki bir iltihap şeklinde kalırsa fazla tehlikeli değildir. Yalnız, cerahatlenme başlarsa apandis delinir, septisemi (kan zehirlenmesi) kısa zamanda ortaya çıkabilir. Antibiyotik ilâçlarla, yerel buz tatbikiyle apandisitin irinleşmesi, çevresinde apse olması önlenebilir. En doğrusu hâd apandisit teşhisi konunca hastanın 48 saat içinde ameliyat edilmesidir.
Ameliyat imkânı yoksa hemen yüksek dozda antibiyotik ilâçlar verilir, karna buz konur. Hastaya sulu, yumuşak, posa bırakmayan yiyecekler verilir: Süt, yoğurt, çorba, yumurta, muhallebi gibi. Hâd nöbet atlatıldıktan birkaç hafta sonra ameliyat yapılabilir.
İltihaplanmış apandisin çevresinde apse olmuşsa antibiyotik ilâçlar, buz tatbiki ile bir süre koruyucu tedavi yapılır. Apsenin büyümesi, yaygın karın zarı iltihabı olursa hemen ameliyat gerekebilir. Müzmin apandisitte ise, ameliyat sancı nöbetleri arasındaki sakince bir devrede yapılır.