Hayat Pedi – Hayatpedi.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Akciğer Hastalıkları Nelerdir?

Akciğer Hastalıkları Nelerdir?

admin admin -
105 0

Akciğerlerin, hafif, ağır, birçok hastalıkları vardır. Bunların en önemlileri verem (akciğer veremi), zatülcenp, zatürree, bronşit, anfizem, bronşektazi, pnömokonyozduv, ayrı­ca kanserin de akciğer kanseri şek­li de vardır. Bütün bu önemli hasta­lıklar ansiklopedimizde kendi mad­delerinde geniş ölçüde gözden ge­çirilmiştir. Bunların dışında, doğru­dan doğruya akciğerle ilgili bazı bo­zukluklar vardır ki bunların başlıcalarını aşağıda inceliyoruz:

Akciğer Konjessiyonu

Akciğer damarlarının fazla miktar­da kanla dolmasıdır. Buna kan yürüme (ihtikan) da denir.

Akciğer konjesyonunun iki şekli vardır:

Aktif Konjessiyon: Akciğer da­marlarının basit, hafif bir şekilde kanla dolgun hale gelmesidir. Çok şiddetli beden hareketleri, spor, ateş­li hastalıklar, şok, zehirlenmeler, tah­riş edici gazların solukla alınması, çarpmalar, yaralanmalar, alerji, da­mar ve kan hastalıkları sonucu ola­rak görülebilir.

Hafif şekillerinde pek belirti ver­mez. Geniş bir alanda konjesyon var­sa solunumda güçlük olur, hasta ök­sürür. Şiddetli hallerde, köpüklü, kanlı balgam gelir. Hafif olaylarda tedaviye lüzum olmaz. Bazı haller­de 250-500 santimetre küp kan almak faydalıdır. Yatakta dinlenme, sulu yiyeceklerin kısılması, müshil tav­siye edilir.

Pasif Konjessiyon: Akciğer da­marlarında devamlı olarak kan toplanması halidir. Sebepleri pek çoktur.

Bazı kalp ve akciğer hastalıkla­rında kanın akciğerlerden akışına engel olan mekanik bozukluklar or­taya çıkabilir. Önemli sebeplerden biri de tifo, felç, kemik kırıkları gi­bi birçok hastalıklar sonucu uzun zaman yatakta yatmak zorunda ka­lınmasıdır.

Bu gibi hallerde akciğerlerin alt kı­sımlarında kan durgunluğu (hipos­taz) olur.

Akciğer Ödemi

Akciğerin kılcal damarlarından, keseciklere, akciğer dokusuna, bronş­lara kan suyunun sızmasından ya birdenbire, ya da yavaş yavaş mey­dana gelir. Hafif şekilleri olduğu gi­bi, daha başlangıçta boğulma ile ölü­me götüren ağır şekilleri de vardır.

İnsan suda nasıl boğulursa akci­ğer ödeminde de öyle boğulur. Yal­nız bir fark vardır: Akciğere su dı­şarıdan değil, insanın kendi kanın­dan dolar. Bazı ateşli hastalıklarda, alkol, uyku ilâçları, iyot, morfin, bo­ğucu gaz zehirlenmelerinde akciğer ödemi olabilir. Kalbin çeşitli hasta­lıkları, yüksek tansiyon, üremi, şok da ödem yapabilir.

Bu hastalık, duruma, belirtilerin şiddetine göre, ciddî bir tıbbi teda­viyi gerektirir.

Akciğer Kanaması

Akciğer dokusunda yırtılan bir da­mardan keseciklere, bronşlara kan akar, bu kan ya açık kırmızı safkan halinde, ya balgamla karışık, ya da ‘’içeride biraz kalmışsa’’ ko­yu esmer, siyah bir renkte ağızdan gelir. Gelen kan 4 santimetre küpten azsa hemoptizi, çoksa hemoraji denir.

Akciğerlerde kanama çoğunlukla tüberkülozdan, bronşektaziden ileri gelir. Başka birçok akciğer hastalık­ları da kanama yapabilir. Ayrıca ka­dınların aybaşı zamanında, çok yük­sek tansiyonlularda, boğmacada, lö­semi gibi kan hastalıklarında, akci­ğerlerin sarsılmasında, akciğer ka­namasında mutlak dinlenme gerek­lidir.

Hastaya soğuk içecek ve yiyecek­ler vermek, buz yutturmak, göğse buz torbası koymak faydalıdır. Oda havalandırılmalıdır; yalnız, hastanın üşümemesine dikkat etmelidir. Siga­ra mutlaka yasak edilmelidir.

Akciğer Apsesi

Akciğer dokusunda çoğunlukla boşluklar yaparak cerahatlenmelere yol açan bir hastalıktır. Stafilokok, streptokok, pnömokok, bazı basiller vs. gibi çeşitli mikroplardan ileri ge­lir. Bademcik ve karın ameliyatları sonucu akciğer iltihapları, urlar, ya­ralanmalar da apseye yol açabilir.

Hasta bol miktarda cerahatli bal­gam çıkarır. Cerahat, çoğunlukla, fe­na kokuludur. Öksürük, ateş vardır, soluk alma ağrılıdır. Ağızdan arada sırada kan gelebilir. Titreme, terle­me, zayıflama, halsizlik görülür.

Tedavide antibiyotiklerle çok iyi sonuçlar alınır. Bazen de apsenin akıtılması, bir akciğer lobunun çıka­rılması (lobektomi), bir akciğerin tamamiyle alınması (pnömektomi), göğüs boşluğuna hava vererek akci­ğerin söndürülmesi (pnömotoraks) gibi cerrahi müdaheleler gerekir.

 

 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir