Akciğerlerin, hafif, ağır, birçok hastalıkları vardır. Bunların en önemlileri verem (akciğer veremi), zatülcenp, zatürree, bronşit, anfizem, bronşektazi, pnömokonyozduv, ayrıca kanserin de akciğer kanseri şekli de vardır. Bütün bu önemli hastalıklar ansiklopedimizde kendi maddelerinde geniş ölçüde gözden geçirilmiştir. Bunların dışında, doğrudan doğruya akciğerle ilgili bazı bozukluklar vardır ki bunların başlıcalarını aşağıda inceliyoruz:
Akciğer Konjessiyonu
Akciğer damarlarının fazla miktarda kanla dolmasıdır. Buna kan yürüme (ihtikan) da denir.
Akciğer konjesyonunun iki şekli vardır:
Aktif Konjessiyon: Akciğer damarlarının basit, hafif bir şekilde kanla dolgun hale gelmesidir. Çok şiddetli beden hareketleri, spor, ateşli hastalıklar, şok, zehirlenmeler, tahriş edici gazların solukla alınması, çarpmalar, yaralanmalar, alerji, damar ve kan hastalıkları sonucu olarak görülebilir.
Hafif şekillerinde pek belirti vermez. Geniş bir alanda konjesyon varsa solunumda güçlük olur, hasta öksürür. Şiddetli hallerde, köpüklü, kanlı balgam gelir. Hafif olaylarda tedaviye lüzum olmaz. Bazı hallerde 250-500 santimetre küp kan almak faydalıdır. Yatakta dinlenme, sulu yiyeceklerin kısılması, müshil tavsiye edilir.
Pasif Konjessiyon: Akciğer damarlarında devamlı olarak kan toplanması halidir. Sebepleri pek çoktur.
Bazı kalp ve akciğer hastalıklarında kanın akciğerlerden akışına engel olan mekanik bozukluklar ortaya çıkabilir. Önemli sebeplerden biri de tifo, felç, kemik kırıkları gibi birçok hastalıklar sonucu uzun zaman yatakta yatmak zorunda kalınmasıdır.
Bu gibi hallerde akciğerlerin alt kısımlarında kan durgunluğu (hipostaz) olur.
Akciğer Ödemi
Akciğerin kılcal damarlarından, keseciklere, akciğer dokusuna, bronşlara kan suyunun sızmasından ya birdenbire, ya da yavaş yavaş meydana gelir. Hafif şekilleri olduğu gibi, daha başlangıçta boğulma ile ölüme götüren ağır şekilleri de vardır.
İnsan suda nasıl boğulursa akciğer ödeminde de öyle boğulur. Yalnız bir fark vardır: Akciğere su dışarıdan değil, insanın kendi kanından dolar. Bazı ateşli hastalıklarda, alkol, uyku ilâçları, iyot, morfin, boğucu gaz zehirlenmelerinde akciğer ödemi olabilir. Kalbin çeşitli hastalıkları, yüksek tansiyon, üremi, şok da ödem yapabilir.
Bu hastalık, duruma, belirtilerin şiddetine göre, ciddî bir tıbbi tedaviyi gerektirir.
Akciğer Kanaması
Akciğer dokusunda yırtılan bir damardan keseciklere, bronşlara kan akar, bu kan ya açık kırmızı safkan halinde, ya balgamla karışık, ya da ‘’içeride biraz kalmışsa’’ koyu esmer, siyah bir renkte ağızdan gelir. Gelen kan 4 santimetre küpten azsa hemoptizi, çoksa hemoraji denir.
Akciğerlerde kanama çoğunlukla tüberkülozdan, bronşektaziden ileri gelir. Başka birçok akciğer hastalıkları da kanama yapabilir. Ayrıca kadınların aybaşı zamanında, çok yüksek tansiyonlularda, boğmacada, lösemi gibi kan hastalıklarında, akciğerlerin sarsılmasında, akciğer kanamasında mutlak dinlenme gereklidir.
Hastaya soğuk içecek ve yiyecekler vermek, buz yutturmak, göğse buz torbası koymak faydalıdır. Oda havalandırılmalıdır; yalnız, hastanın üşümemesine dikkat etmelidir. Sigara mutlaka yasak edilmelidir.
Akciğer Apsesi
Akciğer dokusunda çoğunlukla boşluklar yaparak cerahatlenmelere yol açan bir hastalıktır. Stafilokok, streptokok, pnömokok, bazı basiller vs. gibi çeşitli mikroplardan ileri gelir. Bademcik ve karın ameliyatları sonucu akciğer iltihapları, urlar, yaralanmalar da apseye yol açabilir.
Hasta bol miktarda cerahatli balgam çıkarır. Cerahat, çoğunlukla, fena kokuludur. Öksürük, ateş vardır, soluk alma ağrılıdır. Ağızdan arada sırada kan gelebilir. Titreme, terleme, zayıflama, halsizlik görülür.
Tedavide antibiyotiklerle çok iyi sonuçlar alınır. Bazen de apsenin akıtılması, bir akciğer lobunun çıkarılması (lobektomi), bir akciğerin tamamiyle alınması (pnömektomi), göğüs boşluğuna hava vererek akciğerin söndürülmesi (pnömotoraks) gibi cerrahi müdaheleler gerekir.