Biraz da yaşadığımız çağın icabı olarak, her gün yeni yeni ihtiyaçlarla karşılaşıyoruz. Bunların hepsini karşılamak elbette ki imkânsızdır. Zaten ‘’para saadet getirmez’’ sözü de her şeyi mutlaka satın almanın gerekmediğini bize açıkça gösterir. Ancak, eldeki parayı da uygun bir şekilde harcamak, masrafı kazanca göre ayarlamak lâzımdır. Bu da ancak düzenli bir aile bütçesi yapmakla mümkündür.
Bütçe Nasıl Yapılır
Bütçenin hazırlanmasında dikkate alınacak ilk noktada değişen şartlardır. Bir zamanlar aile bütçesinde ev kirasının yeri, gelirin %10’u olarak kabul edilir, yiyecek için de gelirin %40-50, çok çok 60’ının yeteceği düşünülürdü. Sonradan ise, hele İkinci Dünya Savaşı’nda, bu savaştan sonraki yıllarda bu yüzdelerde çok büyük değişmeler oldu. Ev kirası, gelirin çok önemli bir kısmını kaplamaya başladı. Yiyecek fiyatlarında da büyük artışlar oldu.
Dengeli bir bütçe yapmak için aşağıdaki esaslara dikkat etmek gerekir:
- Gelir kaynakları
- Sosyal durum. Bir doktorun, bir diş hekiminin hastalarıyla kolay temas edebileceği, işlek bir yerde ev tutması, evini, muayenehanesini ona göre döşemesi gerekir. Bir işçi için böyle bir şey bahis konusu değildir.
- Aile fertlerinin sayısı
- Annenin evde oturması
- Aile fertlerinin yaşları, sağlık ve eğitim durumları
- Oturulan şehirdeki ortalama geçim durumu
Ancak bütün bu durumları almak şartıyla iyi bir aile bütçesi düzenlenebilir.
Bütçenin gelir kısmına net aylık, ayrıca aylıklar dışında, kira gelirleri, fazla mesai ücretleri, ikramiye, primler konur.
Bütçenin gider bölümündeki fasılları şu şekilde sıralıyabiliriz:
- Ev, ev kirası (ev sahipleri için bina vergisi, sigorta parası), yakıt, su, aydınlatma, kapıcı, bekçi, çöp, fener;
- Yiyecek;
- Giyim;
- Ev işleri (çamaşır, yardımcı “parası);
- Çocukların öğretimi;
- P.T.T., yol masrafları;
- Toplum hayatı (eğlence, ziyafet…);
- Kültür hayatı, kitap, gazete, dergi;
- Sağlık; 10. Artırma.
Bütün bunlara (sarf edilen para ile artırılan paranın) toplamı gelire eşit olmalıdır. Aile bütçesini düzenlerken, şekilde görüldüğü gibi yukarıdan aşağıya doğru günleri yazmalı, soldan sağa doğru da sarf edilecek yerleri göstermelidir.
Aşağıda masraf yerlerini gösteren teferruatlı bir liste veriyoruz. Bunlar yukarıda saydığımız gider fasıllarının daha da bölünmüşüdür. Bu listenin daha kolayca kullanılabilmesi için, fasılları alfabe sırasına göre düzenledik:
A) Aydınlatma;
B) Berber;
C) Cam eşya;
Ç) Çamaşır;
D) Dergi, gazete, kitap;
E) Eğlence; F) Fotoğraf;
G) Giyim; H) Harçlıklar;
I) Isınma; İ) İçki; K) Kira;
L) Levazım (ev eşyası, mutfak eşyası);
M) Muhtelif masraflar;
N) Nişan, nikâh, düğün vs. masrafları;
O) Oyun, oyuncak;
Ö) öğretim masrafları;
P) P.T.T.;
R) Radyo, televizyon, pikap, plâk vs.;
S) Su, sağlık, sigorta;
T) Temizlik;
U) Umulmadık masraflar;
Ü) Üst- baş bakımı (ayakkabı boyası, ütü vs.);
V) Vapur, tiren vs., yol masrafları;
Y) Yakıt; yiyecek;
Z) Ziyafetler, misafirlik vs. için hediyeler.
Artırılan parayı masraflardan ayrı olarak göstermelidir. Bütçe içinde yiyecek gibi çok büyük bir gider yeri kaplayan fasıllar için de ayrıca bir defter tutmak, masrafları birer birer yazdıktan sonra, toplamını asıl bütçedeki yiyecek bölümüne yazmak gerekir.
Bütçeyi Hazırlarken Nelere Dikkat Etmeli
Aylık bütçemizi hazırlarken dikkat etmemiz gereken en önemli nokta çeşitli bölümlere gelirin yüzde kaçını ayıracağımızdır. Her bölüme düşecek yüzde, yıldan yıla değişebilir.
Ayrıca, bütçenin çeşitli bölümlerinde de özel değişiklikler olabilir. Mesela İstanbul’da 1948 geçim indeksi ‘’100’’ kabul edildiğine göre, bu indeksin et bölümü 1962’de 1948’dekine göre 336’ya çıkmış, buna karşılık elbise bölümü sadece 199’a yükselmiştir. Bu durum bize, bütçemizde 1948’e göre, ete, elbiseden çok daha para ayırmamız gerektiğini gösterir.
Öte yandan, geçim indeksleri yurdun çeşitli bölgelerine göre de büyük değişiklikler gösterebilir. Birçok şehir ve kasabalarımızdaki yükselme oram İstanbul ve Ankara’daki kadar değildir. Şehirlerimizdeki çeşitli bölümlerin birbirine oranı da değişir. O halde bütçeyi hazırlarken, gelirimizden çeşitli bölümlere ayıracağımız para yüzdesini bulunduğumuz yerin ve yılın geçim şartlarına göre ayarlamalı, gerekirse bu ayarlamayı her yıl yeni şartlara göre değiştirmelidir.