Hayat Pedi – Hayatpedi.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Suyun Sağlığımız ve Dünyamız için Önemi

Suyun Sağlığımız ve Dünyamız için Önemi

admin admin -
130 0

Su, gerek insan hayatında, gerekse tabii hadiselerde son derece önemli bir yer tutar. Bütün fizikî ve biyolojik işlemlerle Canlı organizmaların her safhasında suyun vazgeçilmez rolünü çok iyi görürüz. Su, hayat demek­tir, enerji demektir, bereket ve zenginlik demektir. İn­sanlar, hayvanlar, bitkiler, özetle bütün canlılar, suyu aramak, suya kanmak, suya doymak için gayret sarf ederler. Su kemerleri, su dehliz ve depoları, kuyular, ar­tezyenler, barajlar hep su elde etmek içindir. Kuşlar, böcekler, sürüngenler hep su kaynakları ararlar. Ağaç­lar yapraklarını bir kaç damla suyla besleyebilmek için toprak altına metrelerce kök salarlar.

 Suyun Diğer Canlılar İçin Önemi Nedir?

hayatpedi.com H2O ss

Suyun yalnızca canlı varlıkların beslenmeleri için ge­rekli bir kaynak olduğunu düşünemeyiz. Su, meselâ atmosferde su buharı olarak bulunurken, yeryüzünün rad­yasyon kaybından ötürü geceleri aşırı soğumasını da önler. Böylece yeryüzü üzerine örtülmüş bir «yorgan» gibi, toprağı da soğuktan korur. Toprak üstündeki taptaze fidelerle sebze ve meyvelerin donmasını önler. Böylece, gece ile gündüz arasında çok aşırı sıcaklık far­kı görülmez, iklim farkının en aşağı seviyede gerçekleş­mesi sağlanır. Suyu, arz-atmosfer sistemi içinde havada, denizde, toprak altında ve toprak üstünde görürüz. Su­yun en kararsız bulunduğu yer, tahmin edileceği gibi, toprak üstüdür. Toprak üstündeki su ya buharlaşarak havaya geçer, ya da toprak altına sızarak, yer altı su­larını oluşturur. Suyun en önemli kaynağı okyanuslar­dır. Bilindiği gibi, Dünyanın dörtte üçü suyla kaplıdır. Suyun bu kadar geniş alana yayılmasının bir hikmeti de, kâfi buharlaşmayı sağlamak ve yağış rejimini düzen­lemektir.

hayatpedi.com H2O s

Herhalde, dünya üzerinde okyanusların dağılımı şim­diki gibi yaygın olmasaydı, yere düşecek yağışta önemli ölçüde bir azalma görülecek, bunun sonucunda, şiddetli bir kuraklık hüküm sürecekti. Okyanuslardan buhar­laşan suyun tekrar okyanuslar üzerine düşmeyeceği de bir gerçektir. Zaten, aksi olsaydı, nerede bir su birikin­tisi mevcutsa, orada yağış olacaktı. Mekanizmanın böyle işlemediğini, tersine buharlaşan suyun su buharı olarak havaya karıştığını ve üst atmosferdeki kuvvetli rüzgârlarla sön derecede karışık bir dolaşım sonucunda, tüm Dünya üzerine dağıldığını, böylece ihtiyaç duyulan nemin, değişik bölgelere kadar ulaştığını biliyoruz.

hayatpedi.com H2O sss

‘’Atmosferin genel sirkülasyonu’’ olarak ifade edilen bu hava dolaşımı sayesinde, devamlı yağışlı ve devamlı kuru bölgeler ortadan kalkmış, çok düzgün ve fakat karmaşık bir usulle her bölge, suya ve ‘’rahmete’’ kavuş­muştur.

Su, bilindiği gibi, hidrojen ve oksijen gazlarından meydana gelir. Suda % 11,11 oranında hidrojen, % 88,89 oranında oksijen vardır. Hidrojen yanıcı bir gaz­dır, hemen alev alır. Oksijen de yakıcı bir gazdır. İlahî Kudret iki ayrı yanıcı gazdan oluşan suyu, ateşi sön­dürsünler diye insanlığa vermiştir.

H20 bir su molekülünün kimya diliyle sembolüdür. Bu sembol su buharının işaretidir (hydrol). Suyun ‘’sı­vı’’ haldeki bildiğimiz şekli de iki molekül sudan olu­şarak (H20) 2 sembolünü alır. Suyun katı, yani buz hali ise, üç su molekülünün birleşmesinden meydana gelir ve (H20)3 ile gösterilir (trihydrol).

Suyun Kimyasal Özellikleri Nelerdir?

hayatpedi.com H2O ssss

Suyun fizikî ve kimyevî özelliklerinde başka «garip­likler» de göze çarpar. Bilindiği gibi, bütün katı cisim­ler ısındıkları zaman, hacimce genişlerler (genleşme). Halbuki suyun bazı özellikleri bu kanunun dışında ce­reyan etmektedir:

(i)        Suyun sıcaklığı 0°C’den 4°C,ye yükselirse, suyun hacmi, artması gerekirken azalır.

(ii)         Sıcaklığı 4°C,den daha fazlaya çıkarırsak, öteki cisimlerdeki gibi, suyun hacmi büyür.

(iii)          Su, donup da buz haline geçerse, hacmi azala­cağı yerde artar, yoğunluğu da azalır..

İşte bunun için buzun yoğunluğu, suyun yoğunlu­ğundan küçüktür ve buz, su üzerinde yüzebilir. Eğer suda bu özellik olmasaydı, akarsu ve göllerde buz ha­line geçip donan su hemen dibe çökecekti. Böylece bü­tün nehirler, dereler, ırmaklar ve göller kısa zamanda buzdan bir kütle haline dönüşerek su altı hayatını öl­dürecekti. Oysa, 4 derecedeki su yoğun ve ağır olduğu için dipte bulunur. Böylece kışın en soğuk günlerde bi­le, üstten donan nehirlerin diplerindeki ılık bir vasatta hayat devamlılığını korur.

Dünya Meteoroloji Teşkilâtı (WMO) tarafından ya­yınlanan Compendium of Meteorology adlı kitabın ikinci sayfasının son cümlesinin tercümesi aynen şöyledir: ‘’Buzun bu özelliğine teşekkür etmeli­yiz. Kış aylarında derin sular donmadığı için, hayat bu­rada devam etmektedir.’’

 

Suyun insan Hayatındaki Yeri ve Önemi 

hayatpedi.com H2O sssss

İnsanın günlük hayatındaki su ihtiyacı 2,5 litredir. Ancak bu sadece içecek olarak ihtiyaç duyulan miktar­dır. Modern hayat standardının yükselmesi sonucu bu ihtiyaç kat kat artmıştır. Sütü ele alalım. 1000 litre süt elde etmek için 5000 litre suya ihtiyaç vardır. 1000 kg tereyağı için muhtaç olduğumuz su 10.000 litredir. Bir ton şeker yapmak için, 100 m3 su lâzımdır. Bir ton kâ­ğıt için bu değer 250 m3e ulaşır. Bir ton çelik, bir ton nikel, bir ton alüminyum için gerekli olan su sırasıyla 150, 800 ve 1500 m3 olacaktır. Sovyetler Birliğinde, son 50 yıl içinde suya duyulan ihtiyaç altı misli artmış bu­lunuyor. 1960 yılında Birleşik Amerika’da günlük kul­lanılan su, 1050 milyon m3 olarak hesaplanmıştır. Bu­nun % 2,3’ü sadece sanayi kesimi içindir. % 17’si ev ihtiyaçları için kullanılıyordu. Tarım sektörünün payı ise % 80 civarında idi. 1990 yıllarında, bu istek iki katına çıktı.

hayatpedi.com H2O

Arzın alanı 510 milyon km2dir. Bunun 361 milyon km sini okyanuslar ve denizler oluşturur (% 70). Ku­zey yan küresinde tüm alanın % 60’ı sularla kaplıdır. Güney yan kürede ise, bu oran daha da artarak % 80’e ulaşır. Yer küremizde bütün okyanus ve suların topla­mı 1,4 milyon km3 olarak değerlendiriliyor. Eğer, bu suyu tüm arz sathına eşit olarak dağıtabilseydik 2700 metre derinliğinde bir su havuzu elde ederdik.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir