Hayat Pedi – Hayatpedi.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Limon yetiştirirken nelere dikkat edilmeli

Limon yetiştirirken nelere dikkat edilmeli

admin admin -
78 0

Yemeklerimize çeşni, iştah açıcı bir lezzet veren limon, sağlık bakı­mından da büyük değeri olan sevim­li bir meyvadır. Rengi iç açıcı, ekşi­liği ferahlatıcı, kokusu serinlik ve­ricidir. Suyunun asit özelliği oldu­ğu için, alkol gibi, mikropları öldür­meye de yarar. Ayrıca, limon suyu kanı temizlemekle de vücudumuza faydalı olur. Limon mide bulantıla­rını giderdiği gibi, sürgünü (ishali) kesmeye de yarar, öte yandan, idrar söktürücü bir özelliği de vardır.

Limonun değerini artıran bir baş­ka nokta da, içinde bol miktarda C vitamini bulunmasıdır. Bu bakım­dan bol limon suyu, limonata vücu­dun C vitamini ihtiyacını karşılar; bu vitaminin özellikle soğuk algınlı­ğına karşı olan yararlı etkisini de bilirsiniz. Ayrıca, büyüme, gelişme çağında olan çocukların C vitamini­ne olan ihtiyaçları da bol limon su­yu, limonata içmeleriyle karşılana­bilir. İskorbüt gibi, vitaminsizlikten ileri gelen hastalıklarda limon, için­de bulunan bol C vitamini sayesin­de, ilâç yerine geçecek değerdedir.

Limonun mikrop öldürücü özelli­ğinden yararlanarak, birtakım bo­ğaz iltihaplarına, özellikle bademcik iltihabında limonlu suyla gargara tavsiye edilir. Limontozu (limontu- zu) denilen limon asidi (asit sitrik) de limon yerine kulanılabilir.

Limondan pelte, tatlı, likör yapıl­dığı gibi, çiçeklerinin, kabuklarının damıtılmasıyla elde edilen esansın­dan da kolonya, losyon yapılır.

Limon Nasıl Yetiştirilir?

Limon turunçgillerde,n, 2-3 m. boyunda bir ağacın meyvesidir. Limon ağacı sıcak yerler de, özellikle Ak­deniz bölgesinde yetişir, soğuktan, rüzgârdan hoşlanmaz. Besili, killi toprakları sever. Limon ağacı çok hoş kokulu, kırmızıya yakın pembe çiçekler açar.

Bütün turunçgiller gibi limon da tohumdan yetiştirilebilirse de, daha çok, göz ve kalem aşısı ile üretilme­si yoluna gidilir; çünkü tohumdan yetişen turunçgiller, bu arada limon da, yabani olur, gene aşı ister. Onun

için, tohumdan yetiştirip aşılamak yerine, aşılı bir limon ağacmdan alı­nacak kalem, ya da göz aşısı ile yeni limon ağaçları yetiştirmek daha uy­gun görülür.

Limon ağacnın budanmasında göz önünde tutulacak bir nokta vardır: Çiçek vermiyen dalları dikine büyü­yüp uzadığından bunlar kesilmeli, çiçek veren dallar ise uclarınnı az al­tından budanmalıdır. Böylece, li­mon ağacının dallarına elden geldiği kadar yatay bir durum verilmiş olur.

Limon, bir tarım bitkisi olarak, geniş bahçelerde yetiştirilirse de, süs bitkisi olarak ev bahçelerinde büyük saksılar, fıçılar içinde de ye­tiştirilebilir. Bunlar sonbaharda içe­ri alınmalı, limonlukta, ya da sıcak bir yerde bulundurulmalıdır. Saksı fıçı içindeki limon ağaçları ancak baharın güneşli, sıcak günleri gelin­ce bahçeye çıkarılır.

Limonun birçok türleri vardır; tatlı limon ile bergamot bunların başlıcalarıdır.

Tatlı Limon Çiçekleri, sürgün­leri bakımından portakalı andırırsa da meyveleri limona benzer; yalnız, ekşi değildir. Tek başına yenilebildi­ği gibi, şerbeti yapılarak da içilir.

Bergamot Ağacının dalları di­kenlidir. Meyvası limondan daha bü­yük olur. Bu limonun kabuklarından çıkarılan bergamot esansı kolonya­larda kullanılır.

LİMONLUK NASIL HAZIRLANIR?

Sıcak ülkelere özgü olup ılık yer­lerde ancak yazın açıkta saksı için­de yetiştirilebilen bitkilerin kışın ba­rındırıldıkları camekânlı yerlere limonluk (ser) denir. Adından da an­laşılacağı üzere, buralarda en çok li­mon, portakal, mandalina… gibi tu­runçgillerden olan bitkiler yetiştiri­lir. Kışın yaprağını dökmiyen, bu­nunla birlikte soğuğa dayanıksız olan daha başka bitkiler de kış ayla­rında limonluklara alınır. Ayrıca, ba­zı bitkilerin fideleri, fidanları da, dışarının sert hava şartlarına daya­nabilir duruma gelinceye kadar, li­monlukta, ılık bir ortamda yetişti­rilir.

Limonluk güneye karşı olmalı, içinde ısı sıfırdan aşağı düştüğü vakit yakıl­mak üzere bir de ocak, ya da soba bulunmaJjdır. Bİ’t- kiler aynı kuvvette, daya­nıklılıkta bulunmadıkları için, limonluğa bütün bit­kiler aynı zamanda alın maz. Bahar gelince de, da­yanıklıları 15 nisandan son­ra dışarı çıkarılırsa da na­zikleri 15 mayıstan önce dı­şarı çıkarılmaz. Birinciler ekimin sonuna kadar açık havada kalabilirlerse de ötekileri bu ayın ilk günle­rinde limonluğa almak gerekir. Li­monluk, kışın, soğuğa karşı koya­bilmek için gerekince hasırla örtü­lür, iyi havalarda hasır kaldırılır, bitkilerin hava alması, güneş gör­mesi sağlanır.

Açık havada yetişen bitkilerin li­monlukta pek sıkı bir korunmaya ihtiyaçları yoktur. İyi havalarda li­monluğun çerçeveleri açılır, bitkiler burada açık havada olduğu gibi ya­şarlar. Yalnız, fırtınanın, dolunun zararlarından korunmalarına dikkat etmelidir. Soğuklar başlayınca li­monluğun kuzey yönünü hasırla ört­mek gerekirse de güney yönü öylece bırakılabilir. Şiddetli soğuklarda ku­zey yönü ince tahtalarla da kapata­rak ilkbahara kadar öylece bırak­mak yerinde olur; güney yanını gece hasırla örterek, gündüzleri hasırı kaldırmak yeter. Bitkiler ışinsız kal­mamak için martta hasırlar bütün bütün kaldırılır. Çerçeveler de 15 mayısta kaldırılır. Sıcağa ihtiyacı ol- mıyan saksı çiçekleri 15 eylüle doğru limonluğa alınarak raflara dizilir, 15 mayısta açık havaya çıkarılarak tabiatlerine göre az çok gölge yerle­re konulur.

Limonluk Çeşitleri

Sıcak havaya ihtiyaç gösteren bit­kiler için iki çeşit limonluk vardır: Biri kuru, öteki nemli. Birincisi gü­neye doğru olur. İçi ısıtma cihazla- riyle ısıtılır. Çürütme suretiyle nem vücuda getirmek doğru değildir; çünkü, bunun yapacağı rutubet bu­radaki bitkilere zarar verir. Bu gibi limonluklarda ısı yazın 35 dereceyi geçmemeli, çok soğuklarda da 10 ısı derecesi hiçbir vakit 10 derece­den aşağı düşmemeli, 30 dereceyi geçmemelidir. Özellikle, geçici bir ısı düşüklüğü bitkilere zararlı olabilir. Sabahları yaprakların üstünde bir nevi pembelik görülmesi nadir de­ğildir. Bu rutubetin buharlaşmasın­dan ileri gelme bir olaydır. Bunun için iyi havalarda limonlukları hava­landırmak, gereği gibi gölgelendir­mek ihmal edilmemelidir.

Kışın limonluklara alınmış olan bitkiler daima gözden geçirilerek kurumuş, küllenmiş yapraklar ko-
parılmalı, hava alabilmeleri için ara­larında yeteri kadar aralık bırakıl­malı, iyi havalarda güneş ışığına çı­karılmaları unutulmamalıdır. Sula­maya ayrılan sular da limonlukta tu­tularak oranın ısısına uydurulmalı- dır. Limonluklarda raflara konan saksılar suyu daha çabuk uçuracak­larından kökleri çevresindeki top­rak sertleşip suyun köklere gitmesi­ne engel olabilir. Bu gibi hallerde saksıların toprağını karıştırarak gevşetmek, yumuşatmak, gerekirse değiştirmek ister.

Limonlukta Dört Mevsim

Limonlukta mevsimine göre yapı­lacak çeşitli işler, ayrıca limonluğun gene mevsimlere bağlı bakımı var­dır. Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:

İlkbaharda havalar ılınınca li­monlukta artık soba yakmaya lü­zum kalmaz.» Güneşli günlerde, ılık havalarda pencereler açılıp içerisi havalandırılmalıdır.

Yazın bitkileri güneşin kızgın sıcaklığından korumak için, üzerle­rine hasır örtülür; sıcak günlerde bitkiler sık sık sulanır; suyu süzgeç kovalarla vermelidir. Turunçgille­rin çiçekleri toplanır, seyrekleştiri­lir.

Sonbaharda soğuğa dayanıklı olmayan bitkilerle kışın çiçek açma­sı istenilen çiçekler içeri alınır. Ya­zın örtülen hasırlar kaldırılır. Tu­runçgiller başlangıçta bol sulanır, kı­şa doğru daha seyrek su verilir.

Kışın bitkilerin soğuktan zarar görmemeleri için limon­luğun birli bir ısıda tutulman şarttır.Kışın soğuklar başlayınca li­monlukta sobalar yakılır. Ayaza çe­ken gecelerde camların-önüne hasır örtülür. Bitkilerin üzerinde küf be­lirirse bunlar temizlenmeli, iyi ha­valarda içerisinin havalandırılması ihmal edilmemelidir.ni alması için gözetilecek birta­kım noktalar vardır.

Soru ve Görüşleriniz İçin Lütfen Yorum Yapınız…

 

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir