Sekizinci Osmanlı pâdişâhı. Fâtih Sultan Mehmed Han’ın büyük oğlu olup, 3 Aralık 1447’de Sitti Mükrime Hâtun’dan doğdu. Küçük yaştan îtibâren tam bir ihtimamla yetiştirilen şehzâde Bâyezîd, devrin en mümtaz âlimleri elinde tahsil gördü. Yedi yaşında iken, Amasya beylerbeyi Hadım Ali Paşa nezâretinde Amasya vâlisi oldu.
Baba Adı: Fatih Sultani Mehmed Han
Anne Adı: Sitti Milkrime Hâtûn
Doğum Tarihi: 3 Aralık 1447
Tahta Geçişi: 21 Mayıs 1481
Ölüm Tarihi: 26 Mayıs 1512
Saltanatta Kalış Süresi: 31 sene
Amasya, Selçuklular devrinden beri önemli bir ilim ve kültür merkezi idi. Bir pâdişâh adayının yetişmesi için, bu vilâyette bütün şartlar müsâitti. Bölgede öteden beri büyük âlimler yetiştiği gibi, ihtiyâç duyulan sâhalarda da hâriçten âlimler getirilirdi. Şehzâde Bâyezîd; Amasya’da üst seviyede devlet görevlilerinden olan lalası Hadım Ali Paşa, nişancısı Kemâleddîn Ahmed Çelebi, defterdârı Hacı Mahmûd Çelebizâde Sadeddîn Çelebi, dîvân kâtibi Saidî Çelebi nezâretinde ilmini arttırıp, idârecilik bilgilerini geliştirdi. Seyyid Sadreddîn Muhammed Horasânî ve Zeynüddîn Hâfî hazretlerinin halifelerinden Abdürrahîm Merzifonî’nin sohbetlerinde bulundu. Amasya müftîsi Zeynüddin Halil Çelebi ve vefatını müteakip yerine geçen oğlu Muslihiddin Mustafa Efendi, yeni nişancısı Müeyyedzâde Ali Çelebi, Çandarlızâde Tâceddîn ibrâhim Çelebi, Muslihzâde Kâdı Şemseddîn Mehmed Çelebi, Muhyiddîn Mehmed Çelebi ile kardeşi Selâhaddîn Mûsâ Çelebi ve Hatîb Molla Kâsım’dan ilim öğrendi. Şeyh Hamdullah Agâhdan hat dersleri aldı.
Seyyid Sadeddîn Muhammed’in oğlu ve lalîfesi olan ve babam diye ahsettiği Seyyid ibrâhim Çelebi’yi ikâmet yeri olan Amasya yakın larındaki Yenice köyünde ziyâret edip, ilminden istifâde etti. Çelebi Halîfe adıyla meşhûr Cemâl-i Halvetî’nin ve Ebüssü’ûd Efendi’ nin babası Yavsı Şeyh nâmıyla meşhûr Muhyiddîn iskilîbî gibi büyük evliyâ zâtların duâlarına kavuştu. Bütün ilim dallarında bilgi sâhibi oldu. Türkçe’den başka, Arabça, Farsça ve Uygurca’yı öğrendi. Maiyyetine verilen kumandan ve cengâverlerden, silâh tâlimlerini, ata binip ok atmasını öğrendi, idarecilikte mâhir hâle geldi. Daha şehzâdeliğinde faydalı işler yapıp, hayırlara vesile oldu. Garîblerin, kimsesizlerin duâsını aldı. Çelebi Halîfe, sultân olacağını Allahü teâlânın izniyle kırk gün önceden haber verdi ve çok duâ etti.
Babası Fâtih Sultan Mehmed Han’ın 3 Mayıs 1481 târihinde sefere giderken Gebze’de vefatı üzerine, İstanbul’a davet edildi. Zamanın veziriazamı Karamânî Mehmed Paşa, şehzâde Cem’in saltanata geçmesini istiyordu. Fakat devlet merkezindeki tercihe uyarak Amasya valisi bulunan şehzâde Bâyezîd’e Keklik Mustafa Çavuş ile haber gönderdi. Bu arada gizlice Cem Sultan’a da haber göndermişti. Bu haberci, Anadolu beylerbeyi ve Bâyezîd’in dâmâdı olan Sinan Paşa tarafından yakalandı ise de, Cem Sultan babasının ölümünü, vukuundan dört gün sonra öğrenmiş bulunuyordu. Yeniçeriler durumu öğrenince, ayaklanarak vezîriâzamı öldürdüler. İstanbul’da bulunan Bâyezîd’in üçüncü oğlu Şehzâde Korkut’u saltanat nâibi ilân ederek, biat ettiler. Sultan Bâyezîd, .Amasya’dan gelinceye kadar şehzâde Korkut saltanat nâibliği yaptı.