Bugüne kadar yazdıklarıyla gerek insanlar gerekse ülkeler, toplumlar arasına çekilen sınırların en netameli bölgelerinde cesurca gezinen Karin Karakaşlı, Yetersiz Bakiye’de 2002 ile 2014 yılları arasındayazdığı on iki öyküyü bir araya getiriyor.
Aşk ve erk mücadelelerinden kitlesel cinayetlere,
ruhsuzlaştırılan kentlerden yok edilen toplumsal değerlere geniş bir güzergâhta yol alırken kendi elleriyle, bile isteye küçülttüğü dünyasına sıkışan insanlığın dramını anlatıyor.
Yetersiz Bakiye, kimlikleri sınırlayan çizgilerin, farklı açılardan bakıldığında bazen ne kadar zavallıca görünebildiğini fark ettiren bir eser.
“Ah be Sabiha… Böyle yazasım varmış sana. Mekânındayım, göğün ve yerin ortasında. Adınla bilinen şu havaalanında. (…) İşte karşımda duruyorsun. Siyah beyaz ölümsüzlüğünün içinde, en ışıltılı halinle duruyorsun hem de. Ölümlüler acıların çizgileriyle kaplanırken sen inadına parlıyorsun. Başında beyaz pilot kasketin, yüzünde o ışıklı gülümseyiş. Genç, güzel bir kadın olarak duruyorsun karşımda. Derken elinde, boyuna yakın bombayla görüyorum seni. Fransa yapımı hafif bombardıman uçağı Breguet 19’muş tayyaren. Onun önünde, sevdiğin birine sarılır gibi poz vermişin bombayla.”