Türk edebiyatının usta kalemi Zülfü Livaneli Son Ada’nın Çocukları kitabı ile bu kez çocukların dünyasından bizlere mükemmel bir ders sunuyor.
Zamanın gerçekleri ile hikayeleri mükemmel bir şekilde birleştiren ve tarih içinde kısa yolculuklara çıkartan Zülfü Livaneli bu kez daha genç bir okur kitlesine hitap ediyor.
Bir adada huzurlu ve mutlu bir hayat sürerken adaya gelen gizemli bir kişinin tüm hayatlarını nasıl değiştirdiğini anlatan Son Ada’nın Çocukları, bir diktatöre karşı verilen mücadeleyi yine çok ince iğneleyici bir dil ile anlatıyor.
**********
SON ADANIN ÇOCUKLARI
Son Adanın Çocukları, anlatımındaki sadeliğe karşın benzersiz kurgusuyla bir solukta okunabilecek türden bir yapıt. Zülfü Livaneli romanıyla genç okurlarına düşünme, sorun çözme ve sorgulama yolunu açmaktadır.
Son Adanın Çocukları, huzur ve mutlulukla bir araya gelmiş insanların yaşadığı, cennet gibi bir adada geçer. Adada toplam kırk aile yaşar ve her bir aileyi oturduğu evin numarası temsil eder. Mütevazı bir yaşam anlayışının hüküm sürdüğü, paraya bile çok az ihtiyaç duyulan, şiddet ve gücün kullanılmadığı ada, diktatör bir başkanın emeklilik yıllarını geçirmek üzere adaya gelmesiyle sarsılır.
Adadaki olağanüstü düzen ve dostluk anlayışı, zorba başkanın gelişiyle birlikte şekil değiştirir. Başkanın yaptığı ilk iş, ada halkı tarafında çok sevilen, yol boyunca gölgelik yapan ağaçların budanması olur. Pek itiraz görmeyen bu dayatmanın sonrasında ise başkanın talebi doğrultusunda yönetim kurulu oluşturulur. Başkan, ada halkını, adaya “medeniyet” getireceği fikri ile etkiler. Adanın asıl sahipleri olan martıları düşman ilan eder. Kurul kararı ile martıların öldürülmesi kararı alınır. Böylelikle martıların el koyduğu adanın en güzel koylarına beş yıldızlı oteller yaptırılabilecektir. Bu duruma itiraz edenler olsa da başkanın gücü karşısında etkisiz kalırlar. Martıların katliamıyla artık adada hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Martıları yok etmesi için adaya tilkiler getirilmiştir. Bu yöntemle martılar azalır fakat bozulan doğa dengesi yılanların çoğalmasına neden olur. Yılanlar ada halkına zarar verince bir uzmana danışılır. Uzman adanın her yerine direkler diktirerek leyleklerin adaya yerleşmesini sağlamak ister. Leyleklerin yılan sayısını azaltacağını düşünür. Fakat leylekler adaya uğramazlar. Uzman ada halkını dolandırarak kaçar. Ada halkı son ümit, başkanın yönlendirmesiyle ormanı kontrollüce yakıp sorunlarından böylelikle kurtulmak isterler. Ama yangın tüm adayı küle çevirir. Yangından geriye kıyıdaki tekne, bakkal ve en kıyıdaki iki ev kalmıştır.
Başkanın iki torununun dışında adada yaşayan iki çocuk vardır. Bunlardan biri romanın anlatıcısı diğeri ise bakkalın dilsiz oğludur. Anlatıcının ve ailesinin mücadelesi, bakkalın oğlunun martıları yaşatma savaşı; tüm adayı yaktıktan sonra gerçeği gören ada halkının hüzünlü hikâyesi, başkanın adadan gitmesi ve geri kalanların bir fidan dikerek yitirdikleri adayı tekrardan bulmalarıyla son bulur.
Livaneli’nin romanında yarattığı hayali ada, okuyucuya benzersiz bir huzur hissi verirken, sonrasındaki olaylar zinciri, okuyucunun düşünme yetisini geliştirme ve yaşanılan hayata karşın uyanık ve dirençli kalma bilicini vermektedir. Son Adanın Çocukları, genç okuyucuların dünyaya umutla, iyimser bir tutum içinde ama gerçekçi bir bakış açısıyla bakmalarını sağlayan, sosyal ilişkileri ve doğal çevreyi önemsemeyi temel ilke edinmiş bir yapıt.
http://kitap.yazarokur.com/son-adanin-cocuklari.html