1993 yılında iç borçlanma piyasasının yok olması ve T.C. Merkez Bankası’nın müdahalesinin gecikmesi sonucu piyasalardaki para dövize yönelmiştir. Aynı dönemde uluslararası rating kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu düşürmesiyle başlayan panik de döviz talebinin artmasına neden olmuştur. Artan döviz talebi TC Merkez Bankası ile serbest piyasa arasındaki kur makasının açılmasına sebep olmuştur.
1994 yılında bu açılmayı önlemek için % 13,6 oranında yapılan devalüasyona rağmen talep durmamış ve 5 Nisan istikrar Faketi’yle gelen % 38,9’luk devalüasyonla döviz fiyadannda kısmî bir istikrar sağlanmaya çalışılmıştır.
1994 yılı boyunca reel olarak sürekli değer kaybeden TL 1995 yılında iMF’yle yenilenen stand-by anlaşmasıyla «nominal bir çapa» olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Böylece döviz kurlan enflasyonun altında seyrederek enflasyon frenlenmeye çalışılmaktadır.
1996 mayısında açıklanması beklenen ekonomik paketten çıkacağı düşünülen devalüasyon, özellikle serbest piyasayı tekrar harekete geçirmiş ancak böyle bir şeyin gerçekleşmemesi piyasayı bir ölçüde yatıştırmıştır.
TC Merkez Bankası kur rakamlarına göre 1995 yılı sonunda 59 bin 800 lira olan ABD dolan 1996 yılı sonunda % 77,3 artarak 106 bin 28 lira, Alman markı % 63,2 oranında değer kazanarak 41 bin 736 liradan 68 bin 141 liraya yükselmiştir.
Serbest piyasada ise ABD dolan % 73, Alman markı % 60,7 değer kazanmıştır.