Köpek evimizin, ocağımızın ve canımızın bekçisi, sürülerimizin koruyucusu, insanların en iyi ve candan dostudur. Hayvanlar arasında insana köpek kadar yakın ve sadık olan yoktur. Çok eski çağlarda insan, bu hayvanı evcilleştirerek kendisine alıştırmış ve ettiği büyük hizmetleri görünce, onu yanından ayırmaz olmuştur. İnsanların yanından ayrılmayan köpeği, kazanç için beslenen diğer evcil hayvanlardan ayırmak gerekir. Çünkü bu hayvanın ne etinden, ne sütünden, ne de tüylerinden faydalanabiliriz. Bu bakımdan köpekler, kazançtan çok, keskin duyuları, bağlılıkları yüzünden insanlar tarafından sevilir ve beslenirler.
Köpekler kaç yıl yaşar? Köpek eğitimi nasıl olur? Köpek nasıl eğitilir? Köpek çeşitleri nelerdir? Köpeklerin tarihi nasıldır?
Köpeklerin Çeşitleri
İnsan, kendisiyle birlikte köpeği değişik iklimlere ve ülkelere götürüp, birçok çeşitlerini birbiriyle çiftleştirdiğinden, hayvanın birçok cinsleri üremiştir. Bu arada köpek cinsi de yenilenerek, vahşi ve yırtıcı kurtlardan günümüzün insana sadık, söz dinler ve yumuşak başlı hayvanları yetişmiştir. İnsan, köpeği kendisine o kadar alıştırmış ve bağlamıştır ki, bunlardan çoğunun yeniden yırtıcı hayata dönmeleri ve insanın yardımı olmadan yaşamaları imkânsız hale gelmiştir.
Köpeklerin cinsi karışmamış olanlarına ‘’saf kan’’ iki ayrı cinsten üretilen köpeklere de ‘’kırma’’ denir.
Köpeğin dünyada bilinen çeşitleri 200’ü aşar. Bu köpekler başlıca 6 bölüm içinde toplanırlar:
- Av Köpekleri: Bu köpeklerin birçoğu avcılıkta kullanılır. Süs köpeği olarak yetiştirilen cinsleri de vardır. ‘’Kopoy’’ ve ‘’Mastı’’ adı verilenler av köpeklerinin başında gelir. Kopoyların en ünlüleri Seter (Setter) ve Poynter (Pointer) adlarını taşır. Bu köpekler avın bulunduğu yeri avcıya gösterir (Bk. Av).
- Tazılar: Avcılık için yetiştirilirler. En büyük özellikleri hızlı koşmaları ve koklayarak avı bulmalarıdır. Tazıların en ünlüleri Rus tazısı (Barzoy) Afgan tazısı, Porsuk tazısı (Dashund) ile İngiliz, Amerikan ve İskoç tazılarıdır.
- Zağarlar: Küçük kara hayvanlarının avında kullanılan köpeklerdir. Yirmiden fazla çeşidi vardır. En ünlü çeşitleri İskoç zağarı, Airdele zağarı ve Mavi zağardır.
- Koruyucu Çalışan Köpekler: Bu bölümdeki köpekler insanlara en çok yardımları dokunanlardır. Bu köpekler evlerimizi, sürüleri bekler, polis ve ordu birliklerinde çalıştırılır, kızak çekerler ve körlere yol gösterirler. Bu bölümdeki köpeklerin başlıcaları Senbemar (Saint-Bernard) Bokser, Kurt köpeği (çeşitleri vardır) İskoç çoban köpeği, çeşitli çoban köpekleri, Eskimo köpeği ve Danimarka köpeği (Dane)’dir.
- Karışık Çeşitler: Bu bölümde en ilgi çeken köpek Buldog (Bulldog) adını taşır. Çene ve pençeleri çok kuvvetlidir. Bu bölümdeki diğer önemli köpekler Dalmaçya, Çin köpeği ve Pudl (Poodle) adlarını taşır.
- Süs Köpekleri: Evlerde zevk için beslenen, daha çok küçük yapılı köpeklerdir. Çünkü, av ve koruma için kullanılan diğer büyük yapılı köpekler de evde beslenir. Süs köpeklerinin evlerde beslenen en ünlüleri, Pekinli, Manchester ve Yorkshire zağarları, İtalyan tazılarıdır.
Köpeklerin Özellikleri Nelerdir
Vücut Yapıları ve Duyuları: Genel görünüşü ile köpek, en çok atası olan kurda benzer. Köpekler en çok 20 yıl yaşarlar. Ortalama yaşamaları 10-14 yıldır.
Köpek çok üreyici bir hayvandır. Dişi köpek 3 ile 10 arasında yavru doğurur, gebeliği dokuz hafta sürer. Ana, yavrulan kendi sütü ile besler. Yavru köpek altı ay içinde gelişerek bağımsız bir hayat sürmeye başlar. Köpek kocamaya başlayınca tüyleri parlaklığını kaybeder, dişleri aşınır ve dökülür. Uyuşuk ve kayıtsız olurlar. Bazıları da kör olur.
Çevik bir hayvan olan köpek çok hızlı koşar, bacaklarının kuvvetli kemik ve kasları koşmasına yardım eder. Köpeklerin koku ve ses alma yeteneği çok fazladır. Buna karşılık gözleri zayıftır.
Av köpekleri, avı gözleriyle aramaz, burnu daima yerdedir, bir defa koku aldı mı, artık peşini bırakmaz. Avını yakalayınca kuyruğunu sallayarak, avcıya parola verir, o ateş edinceye kadar da ürkütmeden bekler. Çoban köpekleri mandıraya, ya da sürüye yaklaşan kurtlan daha gözleriyle görmeden kokularından anlarlar.
Koku alma yeteneği yüzünden köpekler, orduda ve poliste kovalama işlerinde kullanılır. En iyi koku alanlar av ve çoban köpekleridir. Köpek, sahibini de kokusundan anlar, birkaç yıl sonra bile onu bulunca tanır.
Köpeğin işitme duyusu da çok kuvvetlidir. Bu yüzden köpek bizim en iyi bekçimizdir. En küçük bir çıtırtıda kulakları dikilir ve havlamaya başlar.
Köpeğin uykusu çok hafiftir. En küçük bir tıkırtı onu uyandırır, uykusunda hiç rahat değildir, bazen homurdanır, bazen da vücudu oynar, hatta sıçrar. Koklama duyusu kuvvetli köpeklerin kulakları dik ye oynak, işitme duyusu kuvvetli olanların ise daha çok sarkıktır. Hayvan, keskin kokularla, kuvvetli ve tırmalayıcı seslere de pek dayanamaz, ya kaçar, ya da ulumaya başlar.
Köpeklerin Bakımı
Köpeğe iyi bakmak, onu iyi beslemek demektir. Yapısı çok kuvvetli olmakla beraber, köpek her şeyi insandan bekler. Kedi gibi başına buyruk yemek bulamaz.
Evde bakılacak köpeğin altı aylıktan küçük olmaması lâzımdır. Çünkü, hayvan ancak altı aydan sonra hem vücut, hem de zekâca gelişir. Terbiyeye geç başlamak da iyi değildir, o zaman köpek hiçbir şey öğrenemez.
Köpek en çok eti, özellikle kemikli olanı sever. Fakat insanlar onu bitkisel besinler almaya da alıştırmalardır. Çok defa kuru ekmeğe teşekkür eder. Şişmanlayıp uyuşuk olmasın diye köpekleri kuru ekmekle beslemek iyidir. Arada sırada süt, et ve peynir de verilir. Köpeğin dişleri sivri ve çok kuvvetli olduğu için, kemikleri parçalar ve yutar. Sindiremezse, bazı otları koklayarak çıkarır. Yetişkin köpeklere günde iki, küçüklere 3-4 defa yemek verilir. Evde beslenen köpeklere, yarı haşlanmış et ve sebzeler vermek iyidir. Sık sık ve düzensiz verilen yemek, köpeğin terbiyesini ve yaşamasını bozar.
Köpeğin yatacağı yer ıslak, ya da nemli olmamalı, ev dışında bakılan köpekler için kulübe yapılmalı, altına yumuşak şeyler konmalıdır.
Köpekleri az yıkamalı, fakat tüylerini sık sık fırçalamalıdır. Ayda bir defa baytara göstermek faydalıdır. Köpekler de, diğer, bütün yaratıklar gibi birçok hastalıklara tutulurlar. Sağlam bir köpek, burnunun sağlam ve soğuk olmasından tanınır. Eğer burnu kurur, sıcaklaşır, gözleri bulanır ve yemekten kesilirse köpek hastalanmış demektir. O zaman köpeği üstü kapalı bir yere kapayıp iyi beslemeli, mümkünse baytara, ya da anlayanlara göstermelidir.
Köpeklerin uğradığı en korkulu hastalık kuduzdur (Bk. Kuduz). Herkesin ve özellikle çocukların kuduz olan köpeklerden sakınması lâzımdır. Durumu şüpheli bir köpek tarafından ısırılan kimse, derhal doktora, ya da kuduz hastanesine başvurmalıdır.
İnsan ve Köpek Arasındaki ilişki
Dünyanın neresinde insan yaşıyorsa, orada kedi ve köpek de vardır. Köpek, insanla bir arada yaşaya yaşaya iklime kendini uydurmuş, insanın en fedakâr yardımcısı olmuştur.
Köpek, ekmek yediği evin insanlarını seslerinden ve kokularından çok iyi tanır. Sahiplerinden dayak yiyip, aç bırakılsa bile, gene karşı gelip onları ısırmaz. Bunlar tarafından daima sevilmek ve okşanmak ister. Kedi gibi eve değil, sahibine bağlıdır. O nereye giderse, o da onunla beraber gider. Sahibi kendisini geri döndürmek isterse, yalvaran sesler çıkarır, istemeye istemeye razı olur. Köpek, sahibi uğruna canını vermekten kaçınmaz.
Köpek insana bağlılığı derecesinde faydalıdır. Evde bekçi ödevini görür. Ava yardım eder, küçük arabaları çeker, sahibinin sepetini taşır, sürüyü bekler ve kızakları çekerek faydalı olur.
Köpek ekmek yediği, eve bağlı olduğu için, başka insanlara karşı her zaman iyi davranmaz. Bu bakımdan kediden farklıdır. Kedi, kendisine iyi davranan herkesle geçinir, kötü davranan sahibi de olsa, boyun eğmez, ya kaçar, ya da pençelerini gösterir. Köpek bu bakımdan korkaktır ve hiçbir zaman bağımsız yaşamak istemez.
Köpeğin Eğitimi
Köpeğin eğitiminde ilk ders, evi temiz tutmasını öğretmek olmalıdır. Tabiî eve yeni köpek getirdiğiniz andan itibaren eğitime başlamalısınız. Köpeğin ilk hatayı işlemesine mâni olmalısınız. Köpek uykudan uyanır uyanmaz, ihtiyacını görmek isteyecektir. Aynı şekilde yemek yedikten ve su içtikten sonra da ihtiyacını görmek ister. Zamanları belli olduğu için köpeğe evi kirletmemesini öğretmek nispeten kolay olur. Yukarıda bahsettiğimiz zamanlarda köpeği hemen dışarı çıkarın.
Sonra da (Aferin… Temiz köpeğim…) gibi sözler söyleyerek hayvanı okşayın. Böylece hayvan, yaptığı iyi hareketin karşılığında mükâfatlandırılmış olur. Eğer hayvan içeride bir kere ihtiyacını görürse, aynı hatayı kolayca tekrarlayabilir. Bu bakımdan ona bir kere hata işletmemeye çalışmalısınız. Şayet köpeğiniz bir kere hata işlerse bunu sürekli tekrarlar. Sahibinin sözünden çoğu zaman çıktığıda olur. Buna nispeten köpeklere hata konusunda göz yummamak gerekir.