Sualtı sporu ile ilgilenenlerin birbirine şu soruyu sık sık sorduklarına tanık olabilirsiniz:
Su altına Dalmak tehlikeli midir?..
Bu soruyu şöyle cevaplandırmak yerinde olur kanısındayım:
Dalmanın tehlikesi dalıcıya göre değişir. Çünkü, çoğunlukla tehlikeler dalmadan değil de, dalıcıdan doğar. O halde, «Daima tehlikeli midir?» diye sorarken kötümser olmamalıdır. Sualtı sporunu eğitim ünitesi haline getiren dernekler veya kulüplerden yeterli dersler almak gerekir. Bunun yanısıra, prensiplere sadık kalmalı ve emin hareketlerle sporcu kendi kendini yetiştirmelidir. Ayrıca, dalıcıya güven verici araçlarla dalış yapabilmek de, tehlikesiz dalış için ana kurallardır.
Modern dalıcılıkta önemli kurallardan biri de, soğukkanlı olmaktır. Ancak bu kuralı uygularken; ilk daldığınız andan itibaren su yüzüne çıkıncaya kadar devam eden dalışın her kademesinde soğukkanlılığı elden bırakmamak gerekiyor. Bunun için ilk daldığınız andan indiğiniz derinliğe kadar ve indiğiniz derinlikte yaptığınız iş bitinceye kadar ve işiniz bittikten sonra su üstüne çıkıncaya kadar soğukkanlı olmalısınız.
Demek ki, dalıcılıkta en önemli prensiplerden biri; YALNIZ DALMAMAK, İkincisi tüm dalış boyunca soğukkanlılığı kesinlikle elden bırakmamak, herhangi bir tehlike karşısında paniğe kapılmamak, üçüncüsü vurgundan, dördüncüsü ise, derinlik sarhoşluğundan korunmasını bilmektir. Ayrıca, su altı sporu yapan kimselerin disiplinli bir eğitimle yetişmeleri ve gerekli aygıtların kullanılmasını yeterince öğrenmesi de gerekiyor. Balık adamlık soğukkanlılıkla birlikte, enerji ve çevik hareketler, çabuk karar verme nitelikleri de isteyen bir spor dalıdır.