Bir ölünün, neden öldüğünü anlamak için, cesedin gerekince kesilerek açılmasına, üzerinde incelemeler yapılmasına otopsi denir. Birinin, hastalıktan, kazadan dolayı ölmeyip başkası tarafından öldürülmüş olmasından kuşkulanınca, savcılık otopsi yapılmasını ister. Bunun üzerine, adaletle tıp el ele vererek incelemelere girişirler. Hekimliğin bu işlerle uğraşan koluna adli tıp denir.
Otopsi nedir? Nasıl yapılır?
Otopsi bir ölümün neden ileri geldiğini bütün gerçekliğiyle ortaya koymaktaki yardımı insanlığa, adalete, hekimliğe çok şeyler kazandırmış, bugünkü hekimlik, bu arada adli tıp büyük ölçüde bu bilgiler üzerine kurulmuştur. Ölümden sonra belli organların incelenmesi sırasında alman sonuçlar pek büyük değer taşır. Bunlar cinayetleri aydınlatmada. Ölüme yol açan hastalıkların tanınmasında işe yaradığı gibi, başarısız da olsa, tedaviden alman sonuçları gösterdiği için yeni tedavi bulgularına yol açabilir.
Otopside tutulan genel yol, ayrıca belli bir organın incelenmesi gerekmiyorsa, başlıca bölgelerin usulünce açılarak İncelenmesidir. Otopsiye geçmeden önce o kimsenin öldüğü kesin olarak tespit edilir. Bir cinayetten kuşkulanmıyorsa ölünün kafa, göğüs, karın boşlukları mutlaka açılır, içlerinde gereken organlar alınarak birer birer incelenir.
Otopsi adli tıp laboratuvarların da yapılır. Bu işe derhal girişilemeyecekse, ölünün bir yerden bir yere taşınması, bir süre bekletilmesi gerekiyorsa, ceset, bozulup kokmaması için, tahnit edilir. Tahnit yapmak için 1/1.000 süblime, ya da formalinli bir eriyikten 5 kilo kadar alınır, boyundaki şahdamara, ya da kasıktaki atardamara şırınga edilir. Ölü böylece donar. Otopsi yapılacağı zaman ölünün bu donmuş durumunun çözülmesi sağlanır, donmuş haldeki ölüler üzerinde otopsi yapılmaz.