Hayat Pedi – Hayatpedi.com

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Yaşam
  4. »
  5. Toplumumuzda önemli bir değer: oruç

Toplumumuzda önemli bir değer: oruç

admin admin -
64 0

Müslümanlığın beş şartından biri olan oruç imsak vaktinden (gün ağarmaya başladığı andan) iftar vaktine (güneş batıncaya) kadar hiçbir şey yememek, içmemektir. İmsakten önce yenen yemeğe sahur denir.

oruç (3)

Oruç arabi aylardan ramazan ayında tutulur. Bu ay bugün kullan­dığımız takvime göre, her yıl on gün önce geldiği için, çeşitli mevsimlere rastlar, kış aylarında 12 saatten daha az sürdüğü halde yazın 18 saati bu­lur.

Müslümanlık orucu ancak sağlık­lı, sağlam kimselere borç kılmıştır; hastalar, yolcular, çocuklar oruç tut­mak zorunda değildirler.

Orucun, Tanrı buyruğu olmak ba­kımından kutsal bir değerinin yanı sıra, gerek iradeyi kuvvetlendirmek gibi ruhumuzun, gerekse az yeme, pehriz etme gibi vücudumuzun sağ­lığı ile ilgili bir değeri de vardır. Tan­rıcın bu buyruğunu yerine getir­mekle, bize verdiği hayattan, sağlık­tan dolayı O’na teşekkür ederken, öte yandan, bu hayatı, sağlığı koru­makla da gene Tanrı’ya ibadet etmiş oluruz.

oruç (2)

Bu bakımdan, oruç tutarak az ye­menin faydası gözetilirken, iftarda, sahurda aşırı derecede yemek ye­mek hiç doğru olmaz. Ağır, çok, çe­şitli yemek yemenin zararlarını he­kimler bize her zaman hatırlatırlar. Bu öğütleri hele ramazan ayında da­ha büyük bir ilgiyle dinlemelidir.

İftarda, sahurda çok yiyenlere karşılık, sözde daha çok sevap kazanmak için akşam bir-iki zeytinle, bir lokma ekmekle yetinen, hiç sa­hur yemeden oruca başlayan kimse­ler de vardır ki bunların da orucun amacından uzaklaştıklarını, az ye­mek yerine hiç yememek gibi bir aşı­rılığa vardıklarını söyleyebiliriz.

oruç (1)

Kısa kış günlerinde 10-12 saatlik bir açlığa dayanmak sağlam kimse­lerce kolay, zararsız olsa bile, uzun, sıcak yaz günlerinde 15-18 saat aç Çalmak her bünyenin dayanabilece­ği bir durum değildir. Bu uzun aç­lık, bazı bünyelerde lüzumsuz şiş­manlıkları, aşırı yağ tabakalarını eritmeye yarayarak sağlık bakımın­dan faydalı olursa da, çoğu bünye­ler birtakım hastalıklara uğrayabilirler.

Bu arada, midenin çıkardığı asit salgısı yüzünden, zayıf, istidatlı kim­selerde ülser olabilir. Bundan do­layı, açlığa dayanamayan, alışıl­mış yemek saati gelince midelerin­de kazıntı duyan kimseler, hele za­yıf olanlar, bir hastalığı bulunanlar, oruç tutup tutamayacaklarını heki­me sormalıdırlar. Oruç dince, has­talara borç olmadığına göre, bu gi­bi durumlar esasen orucun gözetti­ği kutsal amaca da uygun düşer.

oruç (1)

Uzun süren açlıklar sonundaki za­yıflamalarda ilk önce kalb kasları­nın erimeye başladığını unutmama­lıyız. Bu zararlı zayıflamalar hasta­nın ateşinden belli olur. Bünyesi el­verişli olmadığı halde oruç tutanlar­da ramazan sonlarına doğru ateşin 27-29 dereceye kadar düştüğü görül­müştür. Bu gibi kimselerde vücut ağırlığı üçte bir azalır; hatta ölümle sonuçlanabilecek aşırı zayıflamalar olur.

Sıkı bir oruçla insan günde yarım kiloya kadar zayıflayabilir. Zayıfla­mak, vücutlarındaki aşırı yağları at­mak isteyenler, ölçülü iftar, sahur yemekleriyle tutulan oruçtan büyük fayda sağlarlar. Bu arada, vücutta toplanmış olan zehirli (toksik) mad­deler atılmış, bunları atmaya uğra­şan organlarını da dinlendirmiş olur­lar. Şeker hastalığına istidatlı olan­larla damla (gut = nikris) hastalı­ğı olanlar bu zorunlu pehriz günle­rinden sonra rahata kavuşurlar.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir