Hekimliğin vücut kusurlarını düzelten, önleyen koludur. Kol, bacak gibi hareket ettirici organların sakatlıklarını düzeltmek, önleyici tedbirleri almak, bu arada fizik tedavi yapmak, yapma organ takmak ortopedinin çalışma alanı içine girer.
Bugün ortopediyi daha geniş anlamda alan hekimler rehabilitasyon (hastaları, sakatları yeniden iş görür hale getirme), readaptasyon (yeniden çevreyle, hayatla bağdaştırma) gibi çalışmaları, yani, genel olarak, sakatlığa, iş göremezliğe karşı bütün savaşmaları bu araya topluyorlar. Henry Ford’un bir sözü vardır: ‘’Yükselme cesaretini, kendine düşeni yapma çabasını gösterdikçe, hiç kimse gerçek sakat sayılamaz.’’ Ortopediyi geniş anlamda alanlar bu görüşü benimsemişlerdir.
Ortopedi kemik, oynak, eklem hastalıklarını, biçim bozukluklarını önleyen, düzelten, iyi eden bir uzmanlık kolu olarak kabul edilince, bu organları etkileyen sinir hastalıklarını da aynı alana sokanlar vardır. Öte yandan, organları düzeltmede alçı, deri, tahta, keçe, kauçuk, çeşitli madenler, plâstikler kullanıldığı için, bunları hazırlayan atölyeler kurulmuş, ortopedinin yardımcısı olarak dayanaklar, destekler, yapma organlar ortaya çıkmıştır.
Bu arada, kaybolan kolu, bacağı, daha başka organları aratmayacak mükemmellikte başarılı sonuçlara ulaşılmıştır. Böylece, ileri ülkelerde, artık koltuk değneğiyle, tahta bacakla sokaklarda dolaşanlar ortadan kalkıyor, bunlar protez denilen yapma organlarla sağlamlara yakın, hatta onlarla eşit bir yaşama, hareket etme yeteneği kazanıyorlar.