Tarihi M.Ö. 3000’li yıllara dayanan dövme günümüzde de ilgi gören, meraklısı giderek artan bir akım olmaya devam ediyor. Mitolojik tanrılara bağlılığı vurgulamak, onlara şirin gözükmek için başlayan bu akım günümüzde geçici ve kalıcı olmak üzere iki şekilde uygulanıyor. Özellikle kıyı şeridinde ve yaz mevsiminde dövme yaptırılmasında artış gözlemlendiği belirtilirken dövmeyi uygulayanların da uygulatanların da sağlık açısından bir takım taramalardan geçmesi uzmanlar tarafından önemle vurgulanıyor.
Hepatit hatta AIDS virüsü bulaşabilir
Geçici dövmelerin bir ay içinde kaybolduğunu, sağlık açısından ciddiye alınabilecek bir sorun olmamakla beraber alerjik bir takım sorunlar yaşanabildiğini kaydeden Prof. Dr. Ali Karakuzu, seçilen merkezlerin hijyen koşullarının önemli olduğunu belirterek, ”İğneler, dövme malzemeleri tekrar tekrar kullanılırsa diğer kullanıcılara oldukça ciddi viral enfeksiyonlar bulaşabilir. Bunlar Hepatit-B, Hepatit-C hatta AİDS virüsü bile olabilir. Uygulayıcılar sertifikalı olsalar bile belli aralıklarla mutlaka Hepatit taramasından geçmeliler. Sertifikalı bu işin eğitimini almış, deneyimli, steril mekanları tercih edin. Dövme malzemelerini mutlaka araştırın. Vücudunuza girecek ve ömür boyu onunla yaşayacağınız kimyasalların farkında olun” dedi.
Beninizin üzerine dövme yaptırmayın
Konik hastalığı, sedef hastalığı olanlar ile bir takım deri hastalığı olanlara dövmeyi kesinlikle önermediklerini kaydeden Prof. Dr. Karakuzu, vücudunda yara izi, ben ve bir takım izleri kapattırmak için dövme yaptırılmasını da tasvip etmediklerini belirtti. Bende oluşabilecek herhangi bir değişikliğin dövme kapattığı için takibi yapılamadığını belirten Karakuzu, bunun da önemli sorunlara sebebiyet verebileceğine işaret etti.
Dövme tamamen silinemiyor
Karakuzu, dövme sildirme işleminin yaptırmaktan daha zor olduğunu belirtirken sildirme işleminden sonra deride bir takım kalıcı izler oluştuğunu anlattı. Karakuzu şöyle devam etti: ”Yaptırmak zor, sildirmek daha zor. Örneğin 100 TL’ye yaptırdığınız dövmeyi birkaç bin liraya sildiremiyorsunuz. Sildirseniz bile bir takım kalıcı izlerden kurtulamıyorsunuz. Sildirme uygulanan bölgede cilt renginde açılma, koyulaşma, kötü yara iyileşmesi sonucu meydana gelen sıkar dokusu oluşmaktadır. Ne kadar zorlayıcı tedavilerde uygulasanız uygulayın izler yok edilemeyebiliyor. Ciltte de nahoş bir görüntü ortaya çıkıyor.”
Sildirme işleminde kullanılan lazerin dövmede bulunan boya ile buluşunca kanserojen özelliği taşıyan yapılar ortaya çıkabildiği uyarısında da bulunan Karakuzu şöyle konuştu: “Bu alan güneşe maruz kalınca, ki güneş de bir ultraviyole ışınıdır. Güneşe maruz kalınan dövmedeki kimyasallardan kanserojik partiküllerin organizmaya dağılabileceği ilerde bir takım kanserlere yol açabileceği ile ilgili bilimsel şüpheler var. Bunun dışında sildirme işlemi ağrılı, yaraların oluşabildiği zor bir süreç. Tek renkli lezyonlarda tedavi biraz daha kolay ama biz dermatologlar olarak dövmeyi kimseye önermiyoruz.”