Sedef Hastalığının Tedavi Yöntemleri

Sedef hastalığının kalıcı bir çözümünün olmaması bu hastalığı amansız hale getiriyor. Sedef hastalığına doktorlar yalnızca belli başlı önerilerde bulunup, bu tür önerileri dikkate alarak hastalığın ilerlemesini durdurabilirsiniz.

Sedef hastalığının fiziki bir deri hastalığı olduğunu biliyoruz, bu hastalığın insanı normal yaşamından soyutlayarak bazı ortamlara girmelerini aksatabileceği gibi çekinme alışkanlığını da bireye yükleyebilir.

Prof. Dr. Özarmağan Sedef Hastalığı hakkında çeşitli bilimsel açıklamalarda bulunurken bu bilimsel açıklamalarına dikkatle odaklanmakta fayda göreceğiz.

Prof. Dr. Özarmağan “Sedef, kızarıklık ve kepeklenme ile seyreden ve en çok da dirsek gibi sürekli temasa maruz kalan yerlerde ortaya çıkmaktadır.” Diyor.

Bunun ne anlama geldiğini, sedef hastalığına kapılmış hastalarımız bilmektedir.

Gözle görülür bir şekilde sedefin dirsek gibi yerlerde çıktığını gözlemleyerek görebilirsiniz.

Sedef Hastalığının Ülkeler Bazında Oranı

Sedef hastalığının sıklıkla görüldüğü yerlerin oranlarını da dile getiren Prof. Dr. Özarmağan, hastalığın Amerika ve Kanada’da %4,6 Afrika’da ve Asya’da %0,4 ile %0,7 olarak değiştiğini ifade ediyor.

Ülkemizde ise en az 1,5 milyon sedef hastası ve bunların yaklaşık 15 bini ağır sedef hastası olduğunu dile getiriyor.

Sedef Hatalığının Tedavisi

Prof. Dr. Özarmağan sedef hastalığının tedavi yöntemlerine ilişkinde yaptığı açıklamada şunları dile getiriyor; “Bu durumlarda da sistemik tedaviyi tercih edebiliyoruz. Diğer hafif vakalarda hastayı sadece merhemlerle tedavi ediyoruz ve ayrıca yaşam tarzını değiştirmesini, stresten uzak kalmasını ve güneş banyosunu tavsiye ediyoruz. Sedef hastalığının tek bir tedavi şekli yok. Her hasta bireysel olarak değerlendirilmeli ve tedaviler ona göre verilmelidir.”